🦁 Namazda Terlemek Namazı Bozar Mı

Vesvese bir evham ve kuruntu olduğu için temeli yoktur. Temeli olmadığından vesvese geldiğinde kişi önemsemezse geçer gider. Ama önemser ve üzerinde durursa temeli olmaya başlar şişer, büyür ve bir hastalık haline gelir. NamazdaTa'dili Erkanı Terketmek Namazı Bozar mı? Tadili erkanı terketmek namazı bozar mı? Tadil-i Erkan; rükûnların hakkını vermek, itminan halinde bulunmak, hareketten sonra durmak yahut kalkması eğilmesinden ayrılacak şekilde iki hareket arasında sükunet bulmaktır. Namazda Tadil-i Erkan; rükûda, rükûdan doğrulmada Namazda, namaz dışı bir şey düşünmek, namazın sıhhatine mâni değildir. Zira Efendimiz hadisin bir rivayetinde “Evde dağıtılacak bir miktar altın olduğunu namazdayken hatırladım” buyurmuştur. 2. Sadaka dağıtımı gibi hayır işlerinde aslolan bizzat yapmak ise de, başkalarını vekil tayin etmek de câizdir SORU: Namazda gülmek namazı bozar mı? CEVAP: Öncelikle şunu söyleyelim. Namazda kişi Allah'ın huzuruna çıkıyor. O'na secde ediyor, talepte bulunuyor ve dua ediyor. Namaza duran kişinin Bu bakımdan onun farzlarının kesinlik ifade etmeyen sünnetle sabit olması mümkündür. İmam Şafiî ise, kadının erkeğin hizasında namaza durmasının (muhazat) erkeğin namazına zarar vermeyeceği görüşündedir. Çünkü bu konuda söylenebilecek en ileri nokta, kadınların aynı hizada bulunmaları durumunda, saf tutmanın YanlışlıklaKonuşmak Namazı Bozar mı? Namaz içerisinde bilerek konuşmanın namazı geçersiz kıldığıyla ilgili ihtilaf yoktur. Muâviye Bin Hakem es-Sülemî’den rivayet edildiğine göre Allah Resulü (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurmuştur: Bu namazda insan kelâmı konuşulmaz. Namaz ancak tesbih, tekbir ve Kur’an Kâbeimamları neden her rekatta üstünü düzeltiyor? / Kerem Önderhttps://www.youtube.com/watch?v=y-ng88E6w5s“Din nasihattır” buyurdu. Biz kendisine Buumumi kaideye şu misallerle açıklık getirebiliriz: Namazda tek el ile yapılan bir iş namazı bozmaz. Mesela namazda secdede başından takkesi düşen kimse, tek el ile takkesini başına koyacak olsa namazı bozulmaz; ama iki eliyle yaparsa bu işi namazı bozulur Çünkü namazda iki eli birden namaz dışı bir işle meşgul Namaz kılanın önündeki sütrenin ardından geçmekte bir sakınca yoktur. Namaz kılanın önünden geçen kimse sorumlu olmakla birlikte önünden geçilen kişinin namazı bozulmaz. Fakat 3- Namazda yemek içmek.Dişlerin arasında kalan nohuttan büyük bir şeyi yutmak. 4- Namazın hareketlerinden olmayan ve namaza fayda sağlamayan,fazla hareket yapmak.Bunun ölçüsü dışarıdan bakan kişinin namazda değil zannedecek kadar belirgin bir hareket olmasıdır. Allah’u A’lem. Namazda sırtın kasıtsız kısmen açılması aslında az bir miktardır ve namazı bozmaz. Ama kişi üstüne giydiği gömlek ve benzeri giysinin öne eğildiği zaman açılacağını bilir ve buna rağmen giyer ve sırtı açılırsa kasten açmış gibidir ve namazı batıl olur. Allah’u A’lem. Hamd Allah’a mahsustur. Kişinin namazında kasıtsız olarak yanlış okumasında iki hal vardır. Birinci hal: Fatiha suresinde hata yapması. Fatiha suresi sahih kavle göre namazın rükünlerindendir ve doğru surette eda edilmesi lazımdır. İmam el-Buhari (rahimehullah) ’ın Ubade bin Samıt (radıyallahu anhu) ’dan ihraç ettiği qlL0m. dedekorkut1 tarafından 18 Kasım, 2007 - 1549 tarihinde gönderildi NAMAZI BOZAN DURUMLAR ALPEREN GÜRBÜZER -İki harften ibaret dahi olsa namazda dünya kelamı konuşmak namazı bozar şöyleki; Konuşmasında semavi kitaplardan okumakda buna dahil. Hatta yaygara da konuşmak hükmündedir. İki harf çıkaracak şekilde özürsüz öksürmekde öyle, ama öksürürde burnundan harfsiz ses çıkarsa bozulmaz. -Namaz kılmakta olan bir kimseye kaç rekat namaz kıldığına dair sorulan soruya, elin parmaklarını gösterecek olsa namaz bozulmaz. Yine sorulan soruya cevaben üç kelimeden az olmak üzere yazı yazsa namaz bozulmaz. Ancak görenler onun namazda olmadığı sanarlarsa namaz bozulur -Namazda iken soran kimseye ayetle cevap vermek namazı bozar. Mesala; Bir kimsenin adı Yahya veya Musa olmasa bile, bu isimle ilgili ayeti sözkonusu kişiye hitap maksadıyla okuyunca namazı bozulur. -Namaz dışındaki bir kimsenin emri ile herhangi bir iş yapmış olması namazı bozar. - Namaz kılana müjde verici bir haber geldiğinde elhamdülillah’ derse; Mesele ihtilaflı olup, İmam Yusuf bu konuda bozulmaz diyerek Peygamberimizin; Biriniz namazda iken başına bir hal gelirse tesbih etsin hadisini baz almıştır. -Ölüm gibi kötü haberden dolayı inna lillah ve innaileyhi raciun’ demekle cevap vermiş olduğundan namazı bozar. -Bir kimse Allahın ismini işitirde Celle Celaluhu’, peygamberimizin ismi geçtiğinde cevap kastıyla salavat’ getirirse namaz bozulur. Fakat övgü kast edilirse bozulmaz. Şeytanın ismi anıldığında lanet’ okursa yine bozulur. -Ağlamakla namaz bozulur; dünya işleri icabı ağlamak, oh, ah, ya da uflamak puflamak veya ağrı sızıdan dolayı inlemek, ahlamak ve üflemek gibi. Bir kimse bir musibetten dolayı, vay başıma gelenler dese namazı bozulur, hakeza sesli ağlarsa da bozulur. Cennet ve cehennemi hatırlarda ağlarsa bozulmaz. İmamın kıraatından etkilenip de ağlamaya başlayıp hay, hay, vs. gibi söz söylerse bozulmaz, çünkü bu durum huşuya delalettir. -Kendisinin duyacağı şekilde gülmek namazı bozar. -İnsan sözlerine benzeyen ifadelerle dua etmek, yani namaz içinde Kur’an ve sünnette olmayan birşeyle dua etmek namazı bozar. -BaşkasınaTeşmitte bulunmak, yani aksırana yerhamükellah’ demek namazı bozar, ama aksıran kendine söylerse bozmaz. -Namaz kılan biri başka bir namaz kılanın veled’dalin dediğini işitirde amin derse namaz bozulmaz, ama bozulduğunu söyleyenlerde var. -Vesveseyi gidermekiçin lahavle vela kuvvete illa billah derse; dünya içinse bozulur, ahiret içinse namaz bozulmaz. -Terasdan bir şey düşerde besmele çekerse, yahut biri lehde veya aleyhte dua ederde amin derse namaz bozulur. -Aynı namazda olmayan kimsenin, yani kendi imamından başkasının yanlış okuyuşunu düzeltmek namazı bozar, çünkü bu öğrenime girer. Fakat kendi imamı için düzeltme yapsa namaz bozulmaz, namazı düzeltmeye aittir, yani okumayı değil, düzeltmeyi kast ederek imamına söylerse cemaatın namazı bozulur. İmam kıraat okurken, tutulur tutulmaz farz miktarı okumuşsa rükua gitmeli, Bu durumda cemaatın ayeti hatırlatması mekruhtur, Yine namaz kılan kişinin namaz dışındaki birinin yardımı ile okuyuşunu da düzeltmesi de namazı bozar, öğrenme durumu sözkonusu olduğundan dolayıdır. -Namazda manayı bozacak şekilde teganni ile Kur’an okumak, yanlış okumak namazı bozar. -Mihrabda ki ayeti okumak, ya da ezberinde olmayan sureyi Kur’an’a bakarak okumak namazı bozar. Çünkü bu bir başkasından öğrenmek gibidir. Şayet Kur’anı Kerim ayetlerini ezberinde ise okuyacak olsa namazı bozmaz. Çünkü bu öğrenme sayılmaz. Ezberinde değilse İmamı Azam’a göre en az bir ayet okuyunca namaz bozulur denilmişitr.. -Dil sürçmesizelle-i kari namazı bozar. Manası değişecek şekilde Kur’an okumak namazı bozar, yine iki harfin aralarını zahmetsizce ayırmak mümkünse namaz bozulur. Şeddeli bir kelimeyi şeddesiz, şeddesizi şeddeli okumakla namaz bozulmaz . Kur’an’ı makamla okumak şayet manayı değiştirmezse sırf sesi güzelleştirmek ve kıraatı zinetlemek için olursa zarar etmez, hatta müstehap olur. -Az olsun veya çok olsun bir şey yemek veya içmek; Velevki unutarak bir susam tanesi yemiş olsa. Bunun örneğide ağzına yağmur damlası düşerek yutmaktır. Demek ki bir buğday taneside yese bir damla su içsede ister kasten ister yanılarak farketmez namazı bozar. -Kusmak ağız dolusu olursa namazı bozar, az kusmuğu yutmak bozmaz. - Ağızda dişler arasında kalmış nohut tanesi kadar yemek artığını yemek ve içmek namazı bozar, nohut tanesinden küçük ise bozmaz. -Özürsüz olarak kıbleden göğsünü çevirmek, -Arada hiçbir mani bulunmayan pislik üzerine secde etmek namazı bozar. -Namaz esnasında başkasına selam vermek veya almak, yahut tokalaşmak, fakat selamı el ile veya kaş ile işarette bulunmak bozmaz. -Namaz kılarken bilerek abdesti bozmak, Namazda iken abdesti bozacak bir durum meydana gelirse -Dilerse abdesti alıp yeniden kılar, dilerse abdest alıp geri kalanını tamamlar. Fakat abdest için mescidin dışına çıkıp, gidip gelirken Kur’an okusa veya bu arada avret yeri açılsa artık bu namazı bina edemez. Yahut da birkişi abdestsiz olduğunu zanneder de namazdan ayrılıp, sonra abdestli olduğunu anlarsa namaz bozulur, velev ki mescidden çıkmasın. İmama abdestsizlik gelse cemaat içinde elverişli bir kimseyi işaretle elbisesinden tutarak mihraba geçirir, şayet yerine adam geçirmeksizinistihlaf yapmayıp mescidden çıksa cemaatın namazı bozulur. İstihlaf sözle değil işaretle olur şöyleki; -Bir parmak işaret ederse bir rekat kıldığına, -İki parmak işaret ederse iki rekat kıldığına, -Elini dizlerine vuruyorsa rükuyu terk ettiğine, -Alnını işaret ediyorsa secdeyi terk ettiğine, -Ağzını işaret ediyorsa kıraatı terk ettiğine delalet eder. Demek ki; istihlaf imamın herhangi özür sebebiyle cemaatten ehliyetli birisini geride kalan namazı tamamlaması için işaretle veya elbisesinden çekmekle mihraba geçirmesi durumudur. Şayet mescid içerisinde su varsa abdest alıp namazı üzerine bina eder, bu durumda istihlafa gerek yoktur. Mescidin içinde su yoksa efdal olan istihlaf yapmaktır. İstihlaf konusunu cemaat bilmiyorsa istihlafa girmeyip namazı yeniden kılması daha uygundur. İmam birini istihlaf yapmakla hemen imam olmaktan çıkmaz, imam mescidde abdest alıpda halifesi bir rükun eda etmeden durursa halife geri çekilir ve imam ileri geçer. İstihlafın sahih olması için üç şart gerek; -İmam namazgahtan bulunduğu yerden evden dışarı çıkmış olmamalı, -Namazı bozan hallerin imamda olması gerekir, -Kılınan namaza devam etmenin şartlarının ortadan kalkması lazım.. İstihlafın sebebi ise abdestin bozulması, mesh müddetinin geçmesi, şiddetli hastalık, Kıraatten acizlik vs. gibi unsurlardır. İmamın namazı bozulursa cemaatında bozulur. Yine birbaşka meselede İmam son oturuşun sonunda ölürse ona uyanların namazı bozulduğu gerçeğidir ve yapılması gereken cemaatın yeniden kılmaları gerektiğidir.. -Teyemmüm halde bir kimsenin namaz kılarken suyu görmesi ile namazı bozulur, Teyemmümle namaz kıldıran imama uyan cemaatten biri, namaz esnasında suyu görürde imam görmezse görenin de namazı bozulur. -Mesh müddetinin sona ermesi ya da mestlerin çıkarılması, -Rüku ve secde yapmaya gücü yettiği halde ima ile namaz kılmak namazı bozar, -Delilik veya baygınlık halinde namaz bozulur; Fakat Delilik ve baygınlık bir günle bir geceden fazla sürerse namazın kazası lazım gelmez. Devamlılık gösteren bir delilikde ibadetler düşer. Namaz, İmam Muhammede göre altıncı namaz vaktinin girmesiyle, İmamı azam ve İmam Yusuf’a göre ise namaz bir gün ile bir geceden ibarettir.. Delilik süreci oruçta bir ay devam ederse düşer. Bir aydan önce iyileşirse aradan geçen süreleri kaza eder. Zekatta süre ise bir senedir. Deliler mallar konusunda telef ederlerse tazmin ile cezalandırılır, ama sözlerinden dolayı cezalandırılmazlar. Yani akidleri ve ikrarları sağlıklı olmaz. Delinin imanı ve dinden dönmesi de ebeveynine ve velisine bağlı olarak muteberdir. Gayri müslim delinin hanımı müslüman olsa, delinin velisine müslüman olması teklif edilir. Kabül ederse delinin nikahı devam eder, kabül etmezse ayrılmalarına karar verilir. Bu arada delilikten bahsetmişken bunaklığa da kısaca değinelim. Bunaklık kah akıllıca, kah delice olan bir hastalıktır. Bunaklar akıllı çocuklar hükmündedir. Bunak da mümeyyiz bir çocuk gibi başkasına veli olabilir. Ancak bunlardan kalan akdin hakları kendilerine değil müvekkellerine aitt olur. Baygınlık uykunun üstündedir. Baygınlık ibadetleri iptal eder ve herhalde abdesti bozar. Baygınlık namaz bakımdan delilik hükmündedir, Oruç ve zekat da ise delilik hükümleri kapsamına girmez. -Bakmak suretiyle cünup olmak, yada namazda otururken uyuyarak ihtilam olması veya rüya sebebiyle menisinin gelmesi namazı bozan durumlardır. Namaz içerisinde cinsel manada düşünmek namazı bozmaz, zira onlardan korunmanın imkanı yoktur, Bir erkeği eşi öper okşarsa namaz bozulmaz. Çünkü cinsel yaklaşma konusunda erkek asıldır. Fakat erkeğin şehveti uyanırsa namaz bozulur. Kadını erkek okşadığında ya da şehvetle öptüğünde kadının namazı bozulmaz. İkisi arasında fark şudur; erkeğin öpmesinde cinsellik manasının olmasıdır. Kadının namazı bozmanın sebebi sanıldığının aksine şehvet değildir. Erkeklerin durmaları farz olan makamı yeri terk etmelerinden dolayıdır. Ki; ihtiyar nine ve mahremleride aynı hizada kılsalar namazı bozar. Kadın akıl baliğ çağına yaklaşmışsa aynı hizada kılmak namazı bozar. Yani gelişmiş kız çocukları ile kılınırsa bozar. -Kadının erkeğin aynı hizasında namaza durması da namazı bozar, ancak bununda şartları var; 1-Başlangıç tekbirleri bakımdan ortaklık olmalıdır, fakat aynı zamanda kıldıkları namaz aynı namaz değilse batıl olmaz. Bir başka ifade ile namaz yerine getirilmesi bakımdan ortak olması gerekir ki namaz bozulsun. 2- Erkekle kadının kıldıkları yer bir olduğunda namaz bozulur. Bir hizadan durmaktan maksat ise bir rükun miktarı kadar durmaktır. Bir rükun miktarı kadar aynı hizada durulunca namaz bozulur. Temyiz parlak oğlan ile aynı hizada namaz kılmak namazı bozmaz. Sakalı bıyığı bitmemiş gencin arkasında namaz kılmak ancak kerahati tenzihiyedir. Çünkü fitneye mahaldir. Bir deli kadının aynı hizada bulunması namazı bozmaz. Çünkü delinin kendi namazı sahih değildir. Mahremde olsa aynı safta kadınlarla aynı hizada namaz kılmak sahih değildir. Demek ki; Baliğa bir kadının erkek ile topuk ve baldırları itibariyle aynı hizada namaz kılması namazı bozar, Cenaze namazında aynı hizada bulunulsa bozulmaz, çünkü cenaze namazında rüku ve secde yoktur. Zaten cenaze esas itibariyle duadır. 3-Erkekle kadının yönleri bir olduğunda namaz bozulur. Kabe’de herbirinin yönü ayrı olarak erkek kadın yan yana kılsa, namaz bozulmaz, çünkü yönler ayrı, hem de Kabe’de zaruret vardır Aynı imama uyan kadınlar erkeklerin önünde bir saf tutsalar bütün erkeklerin namazı bozulur. Erkek veya kadından biri mescidin zemininde, diğerininde en az bir adam boyu yükseklikte bulunması namaza mani teşkil etmez. Bu durumun tersi içinde aynı durum sözkonusudur.. Karşı cinslerin aralarında bir perde, bir direk, ya da bir adam sığacak kadar açıklık bulunursa namaz bozulmaz, Bütün bunlara ilave edilecek en önemli ölçü aslında kadınların mescidleri evlerinin içidir. Cariye azad olurda derhal örtünmezse namazı bozulur. Çünkü örtünme farzı, cariyeye azad edildiğinden itibaren başlar. -Peşpeşe devam etmeyen yürüyüş namazı bozmaz. Şöyle ki; Birkimse namazda kıbleye karşı yürürse bakılır; şayet bir saf kadar yürür, sonra bir rükun eda edcek kadar durur; sonra aynı şekilde yürür durursa namazı bozulmaz. Yani yer değişmedikçe velevki çok yürüyüşle namaz bozulmaz. Bir kimse safa girmek için bir saf miktarı yürürse namazı bozmaz. Eğer bir saftan fazla yürürse bozulur. Namazı bozmak yerine göre şu hükümlerle nitelenir; -Özürsüz bozmuşsa haram, -Malı zayi oduğu için bozmuşsa mubah, -İkmal için bozmuşsa müstehap, - Can kurtarmak için bozmuşsa vacip olur. Demek ki,Tehlikeli durumlarda; mesala bir kimseyi ölümden kurtarmak, ya dabir malı zayi olmaktan kurtarmak için namaz bozulabilir. Oğlunun bile bile nafile namaz kıldığını bildiği halde ebeveynlerden biri çağırırsa icab etmesi gerekmez. Çünkü oğlunun namazda olduğunu bilmesi dolayısıyla ona seslenmesi masiyettir yani günahtır. Allah’a masiyet işlemek için hiçbir mahluka itaat yoktur. Bilmeyerekten çağırdığında ise ayakta bir tarafa selam vererek icabet eder. Namaz kılan kimseye imdat diye selenilse kurtarmaya gücü yetecekse kıldığı namaz nafile, ya da farz olsun onu bozarak yardıma koşması farz olur. -Namazda setri avret gereği örtünmesi gereken yerin üç tesbih miktarı kadar açık bulunması namazı bozar; Çıplak kılanın avret yerlerini örtecek elbise bulması, ya da özür sahibinin özrünün ortadan kalkması durumunda da namaz bozulur, - Dört veya üç rekatlı namazlarda iki rekatın başında selam vermek, yani dört rekatlı bir namazı iki rekat sanarak birinci oturuştan sonra selam veren kimsenin namazı bozulur. Fakat yanılarak böyle selam vermekle namaz bozulmaz. -Sabah namazı kılarken güneşin doğması, Bayram namazını öğlenin vaktinin girdiğinde kılınması ve Cuma namazının ikindi vaktinde kılınması namazı bozar. -Rükunları imamdan önce yapmak namazı bozar. -Namazda fazla meşguliyet, yani iş yapar gibi gözükmek, ya da üç hareketi arka arkaya yapmakla namaz bozulur, mesala sakızı çok çiğnemekle, yani üç defa çiğnemek gibi. Fakat şekeri ağzına atarda çiğnemez, fakat tadı midesine varırsa namazı bozar. Ancak namazdan önce yenmiş ve tadı namaz içinde tükürükle boğaza gitmişse bununla namaz bozulmaz. Namaz kılmakta olan bir kimse yerden bir taş alarak kuş veya benzeri birşey atacak olsa namazı bozulur. Fakat yanında bulunan bir taşı sadece bir eliyle atacak olsa az bir iş olması dolayısıyla namazı bozulmaz, ama bunu yapmakla günah işlemiş olur. Birbiri ardınca üç hareket ameli kesir olduğundan namaz bozulur. Hayvan üzerinde namaz kılanın ard arda hayvana üç defa vurması namazı bozar, iki veya bir vurursa bozmaz. Namazda iken hayvandan inmek namazı bozmaz. Binmekte zorluk olması dolayısıyladır, inmekte ise kolaylık var, dolayısıyla az iş sözkonusu. Yine Namazda kılmakta olanın bir kimseye el veya bir kamçı ile vurması çok işe girdiğinden namazı bozar. Ayrıca bir kimse rükua giderken veya doğrulurken ellerini kaldırırsa namazı bozulur. Çünkü ameli kesirdir Namazda iken bir ayakkabıyı iki el ile giyinmek namazı bozar. Kolayca ayakta ayakkabılar çıkarmak bozmaz. Çünkü giyinmekte zorluk var dolayısıyla çok işe muhtaç, çıkarmakda ise kolaylık var dolayısıyla az iş sözkonusu. Bir kimse gözüne sürme çekse, bedenine yağ sürse, sakal ve saçını tarasa ameli kesire gireceğinden dolayı namazı bozar. Fakat üç defadan az eli ile elbise, beden ve sakallarıyla oynarsa mekruhtur. Namazda tekrarlama yapılmaksızın bir el ile baştan sarığı veya giysiğifesi kaldırıp yere koymak veya bunları yerden kaldırıp başa koymak namazı bozmaz. Fakat bunlar çok işe muhtaç olursa namazı bozar. Bir kimse namazda değişik rekatlarda iki kere veya birer kere kaşısa namaz bozulmaz. Fakat bir rekatta birbiri ardınca üç defa kaşısa bozulur. Namazda çocuğu alıp emzirmek namazı bozar, çünkü ameli kesirdir. Emzirmekde çok iş çünkü. Vesselam. Faydalınılan kaynaklar İbn-i Abidin, İslam Fıkhı ansiklobedisi Zuheyli, İslam İlmihaliÖmer nasuhu Bilmen ‹ MÜMİN’İN MİRACI NAMAZ NAMAZIN MEKRUHLARI › Namazda yapılan kıraat hatalarının zelletü’l-kâri, namazı bozup bozmayacağı konusunda fakihler birtakım ölçüler getirmişlerdir. Bunlar şöyle özetlenebilir Kur’an, kasten manası değişecek derecede yanlış okunursa namaz bozulur. Hata ile veya unutarak yanlış okunması hâlinde ise; a Yanlışlık kelimelerin harekelerinde ise, manada bir değişiklik olsa da namaz bozulmaz. b Yanlışlık durak yerlerinde yapılırsa; yani durulacak yerde geçilip geçilecek yerde durulursa, manasında değişiklik olup olmadığına bakılmaksızın namaz bozulmaz. c Bir harf yerine başka bir harf okunması şeklinde meydana gelen yanlışlıkta, mananın değişip değişmediğine bakılır. Buna göre; bir harf değişir de bu değişiklikle kelimenin manası değişmez ve Kur’an’da da o kelimenin benzeri varsa namaz bozulmaz. Şayet harf değişmekle kelimenin manası bozulmaz ve fakat bu kelimenin bir benzeri Kur’an’da yoksa İmam Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed’e göre namaz bozulur, İmam Ebû Yûsuf’a göre bozulmaz. Eğer harfin değişmesiyle mana değişir ve Kur’an’da da benzeri yoksa namaz bozulur. Namaz esnasında az veya çok miktarda âyet atlamakla namaz bozulmaz. Bir kimse kıraati, namazı bozacak derecede hatalı yapar ancak geri dönüp hatasını düzeltirse namazı caiz olur el-Fetâva’l-Hindiyye, I, 87 vd. ; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 393-396. Kaynak Diyanet Fetva Kurulu Namazda Gelen Akıntı Namazı Bozar mı?merhaba,ben 36 yaşında bir bayanım ve akıntı sebebiyle abdest önce akıntıyı engellemek için pamuk tampon kullandım ve bu sebeple mantar enfeksiyonu sık temizliğin bile mantara neden olduğunu bir türlü birlikte olmak insan akıntı bir kusur ,abdest bozulmaz diyor,ama ben o şekilde namaz kılınca abdestsiznamaz kılmış gibi vicdan azabı vaktin abdestini alıp kılsam dahi namazı kılarken akıntı yapacağım bana yardım eder misiniz. Vücuttan çıkan her türlü sıvı abdesti bozduğu gibi temizlenmediği müddetçe kıyaftte avuç içinden fazlası da namaza durumda çamaşırın temizlenmesi ve yeniden abdest alınması olarak pamuk kullanmak sağlık açısından zararlı olduğu için zaten tıbben tavsiye yerine tampon olarak tuvalet kağıdı ve benzeri şeyler tamponun çamaşırın temasıyla hareket etmemesi hareketiyle bölgedeki necaseti hareket ettireceğinden yine abdest temizliği için günlük kullanılan ped veya benzeri şeyler namaz kılınacağı zaman çamaşırdaki koruyucunun çıkarılması bu durum bir hastalıktan dolayı kaynaklanıyor ve aşırı derece süreklilik arzediyorsa bir namaz vakti boyunca abdest alıp namaz kılacak kadar bir vakitte bulamıyorsabu durum özür olarak kabul olan durumda kişi her namaz vakti için yeniden abdet alarak namazını ikame kimse bir abdest ile iki vakit namaz kılamaz .her vakit namazında yeniden abdest alması arzeden akıntı kusur olmayıp durumda namazda dahi akıntı gelse bu özür olduğundan abdesti durumu fazla düşünüp kalbi bunun ile meşgul etmek vesveseden başka bir şey ise kişinin namaz kılmasına mani olmak isteyen şeytanın işidir.  Son eklenen ruyalar rüya tabiri Rüyada beyaz kıyafetli olarak hz. Ali'yi görmek Dağdan inerken kurbağadan korkup bağırdım Altın yüzük, kar, ölü hayvanlar ve bal ikram ettim Rüyamda bulaşık makinası almam ne demek devamlı dişlerim elime dökülüyor agrısız rüyam da başka kimse nı namaz kıldı nı gormek rüyada kar görmek rüyamda sigara paketini eşime verdim ruyamda sag elımın sarktıgını gordum KÜNYE HAKKIMIZDA HARİTA YASAL ARA İLETİŞİM ANASAYFA Sorularla İslam Fıkıh ve Günlük Hayat Namazda Farklı Şeyler Düşünmek Namazı Bozar mı? Namaz kılarken dünyevi düşüncelere dalmak farklı şeyler düşünmek namazı bozar mı?Namaz kılarken, dünyevi düşüncelerin akla gelmesi, birçok insanın karşılaştığı bir durumdur. Ancak namaz kılanın huşû ve huzur içerisinde olması önemlidir Mü’minûn, 23/2. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar namaza odaklanmak gerekir. Bunun için Allah Teala’yı görüyormuşçasına Buhârî, İmân, 37 ibadet etmek ve namazı, kılınan son namaz gibi düşünerek O’na yönelmek İbn Mâce, Zühd, 15 gerekir. Namazda haricî düşünceler ile ilgili olarak Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur “Namaz için ezan okunduğu zaman şeytan, ezanı işitmemek için geriye dönüp olanca hızıyla kaçar, ezan bitirildiği zaman gelir. Namaz için kâmet getirilince yine geri dönüp kaçar. Kâmet bitirilince yine gelir, insan ile kalbi arasına sokulur. Filan şeyi hatırla, filan şeyi hatırla, diyerek namaza başlamadan evvel insanın hiç de aklında olmayan şeyleri hatırlatır durur. Nihayet insan kaç rekât kıldığını bilemez olur. İşte herhangi biriniz kaç rekât; üç rekât mı, yoksa dört rekât mı kıldığını bilmediği zaman, oturur hâlde iki kere secde sehiv secdesi etsin.” Buhârî, Ezan, 4; Sehv, 6,7;el-Amel fi’s-Salât, 18 İslam âlimleri bu hadisi şeriften hareketle namazda, akla ve kalbe gelen düşüncelerden dolayı, namazın bozulmayacağını ifade etmişlerdir Kâsânî, Bedâî’, I, 215; Şevkânî, Neylü’l-evtâr, III, 392. Ancak akla gelen dünyevi düşüncelerle meşgul olmamak gerekir. Zira kişinin bu tür düşüncelerden sıyrılmaya çalışmayıp bunlarla meşgul olması, namazın hem çirkinliklerden alıkoyma gücünü hem de sevabını azaltacaktır. Dolayısıyla namazda iken akla gelen haricî düşüncelerin peşine düşmemek ve Allah Teâlâ’nın huzurunda olduğunu hatırlayarak zihni toparlamaya çalışmak gerekir. Kaynak Diyanet İşleri Fetva Kurulu BENZER YAZILAR NAMAZDA SUREYİ YANLIŞ OKUMAK NAMAZI BOZAR MI? NAMAZ KILANIN ÖNÜNDEN GEÇİLMESİ NAMAZI BOZAR MI? NAMAZDA DÜŞÜNMEK NAMAZI BOZAR MI? KIRAAT HATASI NAMAZI BOZAR MI? GÜLMEK NAMAZI BOZAR MI? NAMAZ KILARKEN SAĞA SOLA BAKMAK NAMAZI BOZAR MI? NAMAZDA VESVESE NAMAZI BOZAR MI? İMAMDAN ÖNCE SELAM VERMEK NAMAZI BOZAR MI? İslam ve İhsan PAYLAŞ İslam ve İhsan İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de “Allâh katında dîn İslâm’dır …” Âl-i İmrân, 19 buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan böyle bir dîn aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” Âl-i İmrân, 85 ... Peygamber Efendimiz Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret hac etmendir” buyurdular. “İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular. İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16 Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir. Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” Muvatta’, Kader, 3. Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir. Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307 Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” er-Rad, 28 Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir. İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal ilm-i hâl sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır. İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz. Erkam Medya © islam&ihsan 2013 - 2022 altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.

namazda terlemek namazı bozar mı