🦘 Iyi Akşamlar Ne Zaman Denir
17 yaşıma gittim,şimdi anlıyoorum,o günlerin değerini,iyi ki Haluk Levent ,Mavi SAakal,Bulutsuzluk özlemi,Manga,Şebnem Ferah , Teo ve M.F.Ö dinlemişiz Ceyda Durur hangi sözü üzerinde saatlerce kaybolsam karar veremediğim şarkılardan
Herşey iyi. Sizde ne var ne yok? B: Hayırlı akşamlar. Axşamınız xeyir. insanlar birbirini tanıdığı zaman kullanılır.
383kmembers in the KGBTR community. Türkiye'nin en özgürlükçü topluluğu! Türk internetinin efsanesi "krdş grup bura ne beklion (KGB)" çıldırmaya
Iyi akşamlar canlı yayın ne zaman olacak sabırsızlıkla bekliyorum 🙌 İyi akşamlar.. 5w 1 like Reply. ozlemkalkan76.
Türkçe'de de akşamın belli saatinden sonra iyi akşamlar değil de "iyi geceler" cümlesi msn haber. web'de ara. Bonne Nuit Ne Zaman Denir? 20.09.2021. Futbolda devrim niteliğinde
iyi günler ile iyi akşamlar arasında kalma. saat 6 sularında yaşanabilecek problemdir. karşımızdaki insana iyi akşamlar mı iyi günler mi diyelim diye düşündürtür. öyle ki daha akşam olmamıştır, güneş kendisini göstermektedir, ama gün de bitmek üzeredir. gün desen bitiyor, akşam desen daha olmamış. bu durum her
İngilizcede buna ne denir? Can you translate this for me? Bunu bana tercüme edebilir misiniz? Hello/hi: Merhaba: Good morning: Günaydın: Good day: İyi günler: Good evening: İyi akşamlar: Good night: İyi geceler: Nice to meet you: Tanıştığımıza memnun oldum: Welcome: Hoşgeldiniz: Have a good holiday: İyi yolculuklar: Good luck
4Günaydin yerine ne denir? iyi akşamlar gibi yavan selamlama öbeklerinin yerine "sabah-ı şerifleriniz hayrolsun", 2021 üniversite kayıt tarihi ne zaman?
Herkese iyi akşamlar. Sıcakları çok fazla hissettiğimiz bu yaz günlerinde son derece hafif bir tarifim var sizlere. Yapımı çok kolay olduğu gibi oldukça da lezzetli. Değişik ve lezzetli tarif arayanlar için alternatif bir tarif olabilir. Afiyet olsun. Malzemeler: 6 adet girit kabağı 1 su bardağı kinoa 3 yemek kaşığı vişne
Kocası da ben naaparsam, ne alırsam, aynısından Feyza'ya da alırdı. Bizi elti gibi yarıştırırdı. Bu durum ne Feyza'nın ne de benim umurumuzdaydı. Gerçi ben çalışıyordum Feyza ev hanımıydı ama olsundu illa kendi karısının benden üstün özellikleri var olduğuna inanmak isterdi belki de bilemiyorum.
♥ Paylaşacak dostlarınız yoksa iyi şeylere sahip olmanın bir zevki de yoktur ♥ Dost bazen minik bir kuş bazen var olmayan sevgili,kimi zaman saksıda bir çiçektir, ama asıl dost seni senden çok sevendir Her dostluğun gökyüzünde bir meleği varmış, yeryüzünde biten her dostluk için gökyüzünde bir melek ağlarmış, sana
İngilizceİyi Akşamlar nasıl denir? Merhaba, Sorugonder.Com'a Hoşgeldiniz. İngilizce İyi Geceler Nasıl Denir? İngilizce Ne İş Yapıyorsunuz nasıl denir?
B3Ukjs. 1-İkisini de desen olur, farkeden bişey yok. 3-İyiidr senden nbr fln diceksin tabi. 4-Akşam üzereyken de denir, akşam oludğunda da fazla geç olduysa iyi geceler demek daha doğru olur... Bence fazla takıyorsun bunlara boşver, ne demek istiyorsan onu de işte... 1- Baş üstüne 2- Allahısmarladık 3- İyilik, sağlık senden naber 4- Genelde saat 6 dan sonra. Ben 6 dan sonra selamlaştığım zaman bazen iyi akşamlar derim. quoteOrjinalden alıntı EmRSrL 1-İkisini de desen olur, farkeden bişey yok. 3-İyiidr senden nbr fln diceksin tabi. 4-Akşam üzereyken de denir, akşam oludğunda da fazla geç olduysa iyi geceler demek daha doğru olur... Bence fazla takıyorsun bunlara boşver, ne demek istiyorsan onu de işte... ya öyle olmuyo ama ne diceme kara veremiyorum hele bi kız varsa sanki heycan yapmışım gibi oluyor kekeliyorum son kelimelerim dilimin ucunda sönüyor allahaismarladik şeklinde yazılıyor.. 1-ok 2-ok 3-ok 4-ok man shutup 1 Aleyküm Selam 2 Allahaısmarladık 3 iyidir , Senden? 4 Zaman farkını önemsemiyorum. Genel olarak iyi günler , Hayırlı günler derim quoteOrjinalden alıntı TheHaplo 1 Annene babana selam söyle diyen birine ne dememiz lazım? Baş üstüne mi Aleyküm selam mı? 2 alasmaladık nasıl yazılıyor? 3 Naber e nasıl karşılık verilir 4 iyi akşamlar ne zaman denir? saat akşam olduğunda mı güneş batmak üzereyken mi? çünkü yaz kış değişiyor biliyorsunuz. ben saat 4 ile 6 arasında selamlaştığım birine ne demeliyim. iyi akşamlar desem güneş 10 da batıyor. iyi günler desem gün bitmiş ne günü olur. Bu başlığı çok beğendim. Çok önemli sorular bunlar aslında. Hayat içerisinde kimsenin öğretmediği, görerek öğrendiğimiz şeyler. Ne yazıkki günümüzde anna babalar da görevlerini yerine getiremiyorlar... quoteOrjinalden alıntı TheHaplo 1 Annene babana selam söyle diyen birine ne dememiz lazım? Baş üstüne mi Aleyküm selam mı? 2 alasmaladık nasıl yazılıyor? 3 Naber e nasıl karşılık verilir 4 iyi akşamlar ne zaman denir? saat akşam olduğunda mı güneş batmak üzereyken mi? çünkü yaz kış değişiyor biliyorsunuz. ben saat 4 ile 6 arasında selamlaştığım birine ne demeliyim. iyi akşamlar desem güneş 10 da batıyor. iyi günler desem gün bitmiş ne günü olur. 1-aleyküm selam 2-Allah'a ısmarladık 3-iyilik senden? 4-İyi akşamlar akşam üzerinden güneş batana kadar denir. 1- Aleyküm selam 2-Allah'a ısmarladık 3- Nossun be anam. 4-Fark etmez. Gün bitmek üzere bile olsa o bir gün'dür. Yani bir gün 24 saattir sonuçta. Değil mi? quote Gün bitmek üzere bile olsa o bir gün'dür. Yani bir gün 24 saattir sonuçta. Değil mi? ama gün"ün iki anlamı var. quote1 Annene babana selam söyle diyen birine ne dememiz lazım? Baş üstüne mi Aleyküm selam mı? başüstüne-aleyküm selam-olur söylerim-unutmazsaqm söylerim tabi-onlar senin selamını kabul etmez quote 2 alasmaladık nasıl yazılıyor? Allah ısmarladık. bunu genellikle bi yerden ayrılan söyler mesela misafirler sizin evden giderken Allaha ısmarladık derler. Sene güle güle dersin quote 3 Naber e nasıl karşılık verilir iyi ya ne olsun-iyi senden naber- hacı bugun iyiyim quote 4 iyi akşamlar ne zaman denir? saat akşam olduğunda mı güneş batmak üzereyken mi? çünkü yaz kış değişiyor biliyorsunuz. ben saat 4 ile 6 arasında selamlaştığım birine ne demeliyim. iyi akşamlar desem güneş 10 da batıyor. iyi günler desem gün bitmiş ne günü olur. iyi günleri saat 6 ya kadar kullanabilirsi. Ama hava karardıktan sonra demesen daha iyi olur quoteOrijinalden alıntı celalcaner2 quote Gün bitmek üzere bile olsa o bir gün'dür. Yani bir gün 24 saattir sonuçta. Değil mi? ama gün"ün iki anlamı var. quote1 Annene babana selam söyle diyen birine ne dememiz lazım? Baş üstüne mi Aleyküm selam mı? başüstüne-aleyküm selam-olur söylerim-unutmazsaqm söylerim tabi-onlar senin selamını kabul etmez quote 2 alasmaladık nasıl yazılıyor? Allah ısmarladık. bunu genellikle bi yerden ayrılan söyler mesela misafirler sizin evden giderken Allaha ısmarladık derler. Sene güle güle dersin quote 3 Naber e nasıl karşılık verilir iyi ya ne olsun-iyi senden naber- hacı bugun iyiyim quote 4 iyi akşamlar ne zaman denir? saat akşam olduğunda mı güneş batmak üzereyken mi? çünkü yaz kış değişiyor biliyorsunuz. ben saat 4 ile 6 arasında selamlaştığım birine ne demeliyim. iyi akşamlar desem güneş 10 da batıyor. iyi günler desem gün bitmiş ne günü olur. iyi günleri saat 6 ya kadar kullanabilirsi. Ama hava karardıktan sonra demesen daha iyi olur bunlar işime yarar. 1 tamam 2 allasmarladık 3 iyi sen 4 akşam olduğunda saat den sonra iyi geceler denir Nereden hortlattınız ulan iyi geceler tatlı rüyalar Bana naber diyene hiiç diyorum ben. Mantık olarak düşünürsek naber in ne haber anlamına geldiğini herkes biliyordur ben de hiiç diyerek bir haberin olmadığını söylemiş oluyorum Sayfaya Git Sayfa
İngilizce’de selamlaşmalar; en sık duyduğumuz ve en yaygın diyalog başlangıçları “hello”, “hi” ya da “how are you?” dan ibaret değil tabii ki. Bu kullanımları herkes biliyor artık. Eğer siz de “herkesin bilmediği, farklı ve cool İngilizce selamlaşma kalıpları öğrensem ne iyi olur ya” diye iç geçiriyorsanız, tam adresindesiniz. Sizlere diyalog başlıngıcında kendinizi daha iyi ifade edebilmeniz ve İngilizce birçok konuşma kalıbını öğrenebilmeniz için aşağıda geniş bir liste hazırladık. Bağlama göre değişen, yaşlısından gencine herkese hitap edebilecek çeşitli selamlaşma kalıplarını öğrenmek için kalem ve kağıtları hazırlayın! İyi Çok Kullanılan İngilizce Selamlaşma Kelimeleri ve KalıplarıAşağıda bahsedilen bu kalıplar, çevirisi ve örnekleriyle verilmiştir. Anlamına göre kullanılabileceğiniz bağlamı kolayca çıkartabilir ve uygun ortamlarda insiyatif kullanarak İngilizce muhabbet Hey Man, veya Hi SelamHey! Hey man! Ya da Hi! Biraz sesleniş gibi bir selamlaşma şekli. Oldukça rahat bir şekilde, karşıdaki arkadaşınızsa ya da samimiyet dereceniz ileriyse rahatça kullanabileceğiniz bir selamlaşma kalıbı. Hey man! Kalıbını kadın arkadaşlarınıza kullanmamaya dikkat etmenizde fayda var!How’s it going? Nasıl GidiyorHow is it going? Nasıl gidiyor? Hayatında neler oluyor? Anlamına geliyor. Bu da ayrı bir samimi diyalog diyalog-Hey+Hey man!-How’s it going?+Still same bro. I have no job. Hala aynı kardeşim. İşsizimHow’s everything ?, How are things?, veya How’s life? Ne var ne yok, ne alemdesin, hayat nasıl gidiyor?How’s everyting? her şey nasıl? Ne var ne yok ? How are things? Ne alemdesin? How’s life? Hayat nasıl gidiyor? anlamlarına gelmektedir. How’s it going ile benzer anlamlara sahip bu 3 soru cümlesi de, muhabbet başlatmak için birebir. How’s it going kadar samimi rahat bir kullanım olmadığı için formal durumlarda da nadiren kullanılabilir. How’s your day? Günün nasıldı? veya How’s your day going? Günün nasıl gidiyor?How’s your day? Karşıdakinin gününün nasıl geçtiğini sormak için yerinde bir soru. Samimiyetimiz olan kişilerle kullanmak daha uygun olacaktır. Kimse patronuna günün nasıldı diye sormaya gerek is your day going? Ya da konuşma dilinde hızlı bir şekilde how’s your day goin’ şeklinde de söylenebilir. Günün nasıl geçiyor? Anlamına diyalog-How is your day going? günün nasıl geçiyor?+Naah…Boring. I wish I were at home and took bubble bath for 3 hours straight. Sıkıcı… Keşke evde olsaydım da 3 saat boyunca köpük banyosu yapsaydımGood to see you veya Nice to see you Seni görmek güzelGood to see you! Veya Nice to see you! “seni görmek ne güzel!” anlamına gelmektedir. Oldukça hoş bir anlamı vardır. Nezaket belirten bir cümledir dolayısıyla samimiyet dereceniz karşıdakiyle nasıl olursa olsun diyalog-Hey! Hey! Selam!+Ah.. Hey man! Ah! Selam dostum!-Good to see you after 3 years man! 3 yıldan sonra seni görmek güzel adamım!+Same here! Still you look so young Aynı şekilde! Hala çok genç gözüküyorsunLong time no see veya It’s been a while Görüşmeyeli uzun zaman olduLong time no see! It has been a while It’s been a while uzun zamandır görüşmediğiniz herhangi birine söyleyebileceğiniz bir kalıp. Uzun zamandır görüşmüyoruz anlamına gelen bu kalıbı istediğiniz herhangi birine söyleyebilirsiniz. Yaygın olarak samimi arkadaşlıklarda diyalog-Hey Ali! Hey Ali!+Ah.. Hey man! How’s it going? Ah.. Hey adamım! Nasıl gidiyor?+I can’t complain. How’s everyting? Şikayet edemem. Fena değil Her şey nasıl?-I can say nice for now. Nice to see you after 2 years. Şimdilik iyi diyebilirim. 2 yıl sonra seni görmek ne güzel+Yeah.. Long time no see man! Where have you been for 2 years? Evet. Uzun zaman oldu görüşmeyeli. Nerelerdeydin iki yıldır?-I ve studied abroad and I have just come back to Turkey. Yurtdışında okumuştum ve daha yeni geldim Türkiye’yeİngilizce İş Selamlaşmaları ve Resmi Selamlaşmalarİş ortamları çoğumuzun aşina olduğu ortamlardır. Özellikle derin arkadaşlık bağları kuramadığımız bu ortamda da bir şekilde çevremizi geliştirmek için bir takım selamlaşma kalıplarını öğrenmek özellikle yabancı ülkelerde çalışanlarımız için oldukça işe yarar morning Günaydın, Good afternoon Tünaydın, veya Good evening İyi akşamlarİş başı ne zaman başlıyorsa, yüzünüze ufak bir tebessüm takınıp kolayca bu kelimeleri söyleyebilirsiniz. Karşılık verip vermemeleri kendilerine kalır. Fakat işe pozitif bir selamlaşma ile başlamak her çalışanın modunu bir tık morning, günaydın, good afternoon, tünaydın ve good evening ise iyi akşamlar anlamına nice to meet you veya Pleased to meet you Sizinle tanıştığıma memnum oldumBir iş görüşmesi gerçekleştirdiniz ve olumsuz sonuçlandı. O halde işveren kısmından bunu duyabilirsiniz. İşveren kişi siz de olabilir ya da işe ihtiyacı olan taraf da olabilirsiniz. Yine de bu tarz bir kalıpla görüşmeyi sonlandırmak her zaman pozitif bir izlenim bırakmanızda yardımcı olacak ve ileriki zamanlarda olumlu bir ayrılma gerçekleştirdiğiniz için sizi tekrar değerlendirmelerine belki de yol diyalog-Mr. Steinbeck, sorry but we are not looking for someone for that position anymore. Thanks for your understanding. Steinbeck bey, üzgünüm ama artık o pozisyon için birini aramıyoruz. Anlayışınız için teşekkürler.+I also thank for your sharing your precious time with me. It was nice to meet you. Ben de, o değerli vaktinizi benimle paylaştığınız için teşekkür ederim. Sizinle tanışmak güzeldiHow have you been? Görüşmeyeli nasılsınız?How have you been? Görüşmeyeli nasılsınız? Daha daha nasılsınız anlamına gelmektedir. Uzun süre görüşmediğiniz bir kişiyle sohbet ederken bu kalıbı kullanabilirsiniz. Samimiyet derecenizin çok büyük olmadığı kişilerle kullanmayı tercih diyalog-Uncle Kadir, did you know me? Kadir amca, beni tanıdın mı?+Yes, you are the son of my third brother. Evet sen benim 3. Abimin oğlusun-How have you been? You seem tired. Görüşmeyeli nasılsınız? Yorgun gözüküyorsunuz.+ I am doing fine. Thank you. İyiyim teşekkür edeirmHow do you do? Nasılsınız?How do you do? Nasılsınız anlamında kullanılmaktadır. İş ortamında iş arkadaşlarınızla olan bir toplanmada rahatça Miss Aylin. How do you do? Selam Aylin hanım. Nasılsınız?+Hey, Ahmet. I am okay and waiting for the boss. How about you? Selam Ahmet. İyiyim ve patronu bekliyorum. Senden ne haber?-Same here. I don’t like waiting for anybody even the boss. Aynı şekilde ben de. Patron bile olsa kimseyi beklemeyi sevmiyorumİngilizce Merhaba Argoda Nasıl Denir?Günlük hayatımızda çevremizdekilerle konuşurken konuşmamızı bağlama göre ayarlamak gerekir. İş arkadaşlarıyla konuşurken biraz daha formal bir konuşma tercih etmemiz gerekirken samimi arkadaşlarımızla hem daha hızlı ve kolay bir şekilde İngilizce selamlaşabiliriz. Kolay, pratik ve sık kullanılan argo selamlaşmaları aşağıda HeyYo! Da hey gibi biraz sesleniş gibi. Motomot bir türkçe çevirisi bulunmamaktadır. Hey! Pişt! Gibi bir anlamda you OK?, You alright?, veya Alright mate? İyi misin?Are you Ok?, you Alright? Iyi misin? Her şey yolunda mı? anlamlarında kullanılmaktadır. Alright mate? Iyi misin dostum anlamında kullanılır. Mate arkadaş dost anlamında İngiliz İngilizcesinde kullanılan bir Naber/SelamHowdy! Naber selam anlamında kullanılmaktadır. How do you do Nasılsın? Ne var ne yok? kullanımının kısaltılmış halidir. Samimiyet derecesinin çok ileri olduğu kişilerle kullanılması tercih veya Whazzup? Naber?Sup? Ya da whazzup? Naber anlamında kullanılmaktadır. İkisi de What’s up? naber? kullanımının kısaltılmış diyalog-Sup bro? Naber kardeşim?+Don’t yo see? I am crying man! Görmüyor musun ağlıyorum be adam!-Why you crying? Niye ağlıyorsun?+I don’t know. Ne biliyimG’day mate! İyi günlerG’day mate! Iyi günler dostum! Anlamında kullanılmaktadır. G’day, Good day kullanımının kısaltılmışı olarak Naber/SelamHi demenin cool versiyonu olan Hiya! Selam naber anlamında kullanılmaktadır. Argo olduğu için karşıdaki kişinin samimiyet derecesi göz önünde diyalog -Hi ya mommy ! Selam anneciğim!+Hi my lovely son. How’s it going? Selam sevimli oğlum benim. Nasıl gidiyor?+Everyting is fine for now. Nice to see you after your 2 days business travel. I missed you. Şimdilik her şey iyi. 2 günlük iş seyehatinden sonra seni görmek çok güzel. Seni özledim.-I know my baby. How was your days without me? Biliyorum bebeğim. Bensiz günlerin nasıldı?+Of course it was bad. I could not cook anything. I am looking forward to eating your delicious meals. Tabii ki kötüydü. Hiçbir şey pişiremedim. Senin lezzetli yemeklerini yemeyi dört gözle bekiliyorum
'Öğle', 'öğlen' veya gün içinde saat 12 anlamına gelir. 'Gece yarısı', gece boyunca saat 12'yi veya 000 ifade eder. 12 saatlik zaman biçimini kullanırken, öğlen 12 tipik olarak öğlen ve 12 am gece yarısı anlamına tam saat kaçöğlen veya öğlen gündüz saat 12. Öğlen 12, öğlen 12 olarak yazılır. meridiem sonrası için, kelimenin tam anlamıyla "öğleden sonra", 1200 veya 1200 24 saatlik bir saat kullanarak. öğlen mi?Sabah ortası 8-10 öğleden sonra öğlen öğleden sonra öğlen neden 12 demek?Öğlen, nōn'in gün doğumundan sonraki dokuzuncu saati gösterdiği Orta ve Eski İngilizce arasında bir yol alır. Bu kelime, dokuz sayısı anlamına gelen novem kelimesiyle bağlantılı olan ve "dokuzuncu" anlamına gelen Latince nonus'tan türemiştir. ... Öğle olarak bilinen o zaman, sonunda güneşin gökyüzünün ortasında olduğu hangi saati 1200?12 saatlik bir saat kullanıldığında, 12 pm tipik olarak öğlen anlamına gelir ve 12 am anlamına gelir gece 1200 mi yoksa 1200 mi?Neden 1200 deniyor?Yani gece yarısı 0am noktasıdır. Bir saatlik bir süreden sonra 1am denilen zaman noktasına ve bir saatlik 12 periyottan sonra öğlen denilen noktaya ulaşıyoruz. ... Bu süre gece yarısı sona eriyor, 12 saat öğleden sonra gece yarısı noktasında veya öğlen öğleden sonra mı yoksa akşam mı?Sabah 5 ile 8 arası, Öğleden sonra 13 ile 17 arası, akşam 1700 ile 1900 arasındaki kısım ve Gece ise 9 ile 1600 arasındaki sonra 3 ne demek?öğleden sonra 3 temelde öğle vakti 12 de uyananlar için ... Romalılar saat 12'ye atıfta bulundu. gün ortası için meridiem olarak ve biz de öyle. AM ante meridiem veya öğleden önce için bir kısaltmadır ve meridiem sonrası veya öğleden sonra anlamına 11 mi PM mi?12 saatlik saat yöntemi, 1'den 12'ye kadar olan sayıları ve ardından öğleden sonra veya öğleden sonra gelenleri kullanarak günün 24 saatini tanımlar. Sabahın erken saatleri ve öğleden sonra 5'in geç saatleri; 1 AM, gece yarısından bir saat sonradır ve 2300 gece yarısından bir saat yarısından sonra ne denir?Gece yarısından sonra yatarsan, Şafaktan çok önce kalkarsanız, buna 'sabah erken' saati nedir?sabah gün doğumundan öğlene kadar olan süre. Sabahın ne zaman başladığı konusunda kesin bir zaman yoktur akşam ve gece için de geçerlidir, çünkü kişinin yaşam tarzına ve yılın her zamanında gündüz saatlerine göre değişebilir. Ancak, sabah kesinlikle öğlen biter, yani öğleden sonra hala öğlen mi?1230 am, gece yarısı teknik olarak 1200 am ve 1230 öğleden hemen sonra teknik olarak saat Karışıklığı önlemek için birçok kişi sabah 12'yi veya akşam 12'yi kullanmaz. ve gece yarısı ve öğlen kullanmayı tercih 1600 akşam mı yoksa öğleden sonra mı?ABD'de, 1600 öğleden sonra olarak kabul edilir. Ama başka bir yerde "akşam" olarak 7 ne anlama geliyor?Öğleden sonra olarak işaretlenen ikinci dönem, öğleden gece yarısına kadar olan 12 saati kapsar. am ve pm kısaltmaları Latinceden türetilmiştir AM = Ante meridiem Öğleden önce. PM = Mesaj meridyeni Öğleden hakkında bilinen nedir?Zaman geçmişten bugüne ve geleceğe görünüşte geri döndürülemez bir şekilde ardışık olarak meydana gelen varoluşun ve olayların devam eden dizisi. ... Zamana genellikle üç uzamsal boyutla birlikte dördüncü boyut akşamlar nedir?Günaydın iyi öğlenler iyi akşamlarÖrneğin, "Günaydın" genellikle 0500 - 1200 saatleri arasında kullanılır. "İyi günler" saati ise 1200'den itibarendir. kadar “İyi akşamlar” sıklıkla kullanılır akşam 6'dan sonra ya da güneş battığında. “İyi geceler”in bir selamlama olmadığını öğleden sonra mı akşam mı?1201 - 1759 öğleden sonra. 1800 - 2359 12'de günaydın diyebilir miyiz?Olurdu Günaydın çünkü saat bulduğunda ertesi gün. Bu nedenle, 1200 AM - 1200 PM 12 mi yoksa bugün mü?Cevap verdiğiniz konu Dün 1200 mi bugün mü yoksa yarın mı? Sistemimizde, bu gece gece yarısı yarının ilk anı. Ama geri kalanımıza gelince - resmi bir cevap yok ve ordu gece yarısının 0 saat olduğu bir sistem kullanıyor. Bu sistemde, bu gecenin yarısı yarının ilk gece yarısı nedir?“Pazartesi Gece Yarısı” veya daha doğrusu 'Pazartesi gece yarısı', meydana gelen zamandır Pazartesi 2359'dan bir dakika sonra” ve aslında Salı sabahı 0000. Geceyarısı 0000'dan sonraki tüm zamanlar Pazartesi sabahıdır 12 saatlik ve günün 24 saati 1., 12 saatlik.
-P’TAAH-PLEİADES MESAJLARICilt 2AKAŞA YAYINLARI“ Güvenli bir evrende yaşadığınızı, realitenizi kesinlikle kendinizin yarattığını, evrenlerde en büyük gücün sevgi olduğunu, hiç kimseden ve hiçbir şeyden ayrı olmadığınızı, bilinen ve bilinmeyen realitelerdeki her şeyin TÜM VAROLAN olduğunu anladığınız zaman, işte o zaman dünyaya bir ışık olacak ve çok arzuladığınız değişimi yaratacaksınız.” P’TAAHBİRİNCİ CELSE 4 Aralık 1991İyi akşamlar sevgili dostlar, ben P’taah. Sizlerle olmak bana her zaman sevinç veriyor. Şimdi sorularınızı Yoğunluk hakkında bir açıklama yapabilir misiniz? Ben üçüncü yoğunluğu okuduğum celselerden biliyorum. Birinci, ikinci ve dördüncü yoğunlukları anlatabilir misiniz?P’taah- Birinci yoğunluk, cansız ve bilinçsiz olarak algıladığınız şeylerin realitesidir. Örneğin kayalar gibi, yerküreniz gibi mineraller düzeyidir. İkinci yoğunluksa, bitkiler ve hayvanlar alemi olarak adlandırdığınız düzeydir. Hiçbir şey yoktur ki bilinçli bir realiteye sahip olmasın, hatta kaya, yerküre ve mineral olarak adlandırdıklarınız bile! Her atom ve molekül kendine has bilinç düzeyine sahiptir. Üçüncü yoğunluğun insanlık, deniz memelileri, yani balinalar ve yunuslar olduğunu söyleyebiliriz. Dördüncü yoğunluk ise, dahil olmak için dönüşüm geçirmekte olduğunuz yoğunluktur. Aslında o da bir frekanstır, çünkü herşey frekanstan oluşur. Işık, üçüncü yoğunluğun en yüksek frekansıdır, ışık frekansının ötesinde olana dördüncü yoğunluk Medyumlar kanalıyla verilen bilgilerde, tarihte insan olmayan bazı yaratıklar üzerinde genetik işlemler yapıldığı söyleniyor, bu doğru mu?P’taah- Gerçekten de tarihte insanlık üzerinde genetik manipülasyonlar yapılmıştır. Sizler hepiniz yıldız tohumusunuz. Sadece gezegeninizde değil, tüm gezegenlerde genetikle oynanıyor. Bu gezegende alınan sonuç sizsiniz, ne harika değil mi? Korkmanıza gerek yok, hiçbir şey size zarar Güneş sistemimizdeki diğer gezegenlerde de hayat var mı?P’taah- Evet var. Bilim adamlarınız, oralarda yaşamın varlığına dair kanıtlar buldular. Ancak iç dünyada yaşayan insanlar gibi onlar da farklı bir zaman çerçevesindeler. Zamanı geldiğinde yalnızca güneş sistemindeki değil, başka güneş sistemlerindeki varlıklarla da iletişim kuracaksınız. Oralarda sizin gibi duyarlı ve bilinçli pek çok varlık var. Bazıları insanlarla aynı fizik formda değiller, bazıları ise insanımsı form içinde, ama fizyolojik bakımdan çok farklı yapıdalar. Her ne kadar onların da iki kolları, iki bacakları ve bir başları varsa da, iç yapıları sizden çok farklıdır. Onlar genellikle anladığınız anlamda bir cinsiyete sahip Mikrokozmos da yine bir makrokozmos mudur, bu böylece sonsuza kadar gider mi?P’taah- Evet, bu harika bir şey değil mi? Hangi tarafından bakarsanız bakın ayrılık yoktur, hepiniz tanrısınız! Kişiliğiniz gerçek kimliğinizin sadece bir fasetidir, o kadar. Siz kişiliğiniz değilsiniz, bedeniniz değilsiniz, bunların hepsinden daha fazla bir şeysiniz. Onu adlandırmaya çalıştığınız zaman zaten sınırlamış olursunuz, sınır yoktur, siz sınırlar ötesisiniz. Realitenizi yaratan sizsiniz, onu sevgiyle yaratabilirsiniz, bunun zihninizle hiçbir ilgisi yoktur. Veya onu korkuyla yaratırsınız, bunun zihninizle her türlü ilişkisi vardır. Sayfa 19-39İKİNCİ CELSE 11 Aralık 1991İyi akşamlar, ben P’taah. Haydi başlayalım, Yıldız halkları dünyaya nasıl gelecekler? İnsanlar onları görecekler mi, yoksa görünmeden etrafta dolaşacaklar mı?P’taah- Uzay taşıtlarıyla dünyaya gelmiş yıldız halkları vardır, onlar birçok insan tarafından görülmüştür. Yıldız halkları gizlenme konusunda çok ustadır, uzay taşıtlarını gizleyebilirler, insanlar bakarlar, ama onları göremezler. Yıldız insanları çeşitli şekillerde gelirler, şu sırada bedenleriyle gelenler ve bizim gibi medyum aracılığıyla gelenler var. Bazıları da doğum yoluyla gelmeyi yeğlerler. Sayfa 41-61ÜÇÜNCÜ CELSE 18 Aralık 1991İyi akşamlar, ben P’taah. Sorularınızı Ben bir şeyi tezahür ettirmeyi denedim ama olmadı, bunun sebebini açıklayabilir misiniz?P’taah- Yanıtı kendiniz verdiniz sevgili varlık, buna denemek denir. Bir şeyi denediğinizde kuşku yaratırsınız, kuşku duyduğunuzda o şeyin gerçekleşmesi zaman alır. Bir şeyi arzuladığınız ve onun olacağını kesinlikle bildiğiniz zaman, işte o zaman öyle olacaktır. Kutsal kişilerin durup dururken hiç yoktan madde tezahür ettirebilmeleri nasıl oluyor sanıyorsunuz? Çünkü onlar bunu yapabileceklerini mutlak surette biliyorlar, hiç kuşku duymuyorlar. Bu aklileştirme değildir, bu bir şey hakkında düşünmek de değildir, bu onun öyle olduğunu kalben mutlak surette bilmektir. İşte realitenizi bu şekilde Denilmiştir ki, bırakın Tanrı sizin vasıtanızla iş görsün. Biz bu hale nasıl ulaşabiliriz?P’taah- Tanrı dışınızda değildir sevgili varlık. Eğer “bırak, ben olan Tanrıya izin ver” derseniz bu daha etkili olur. Ama “Tanrıya izin ver, Tanrıya bırak” dediğinizde, Tanrının dışınızda olduğunu düşünüyor, böylece ayrılık yaratıyorsunuz. Oysa siz Tanrısallığın bir ifadesisiniz, O siz olan Tanrıdır. Öyleyse akli kavramlarla uğraşmayı bırakmalısınız. Kalbinizin önündeki kalkanı kaldırın, varlığınızın Tanrısı ışığını yaysın ve gönlünüzün arzusuna yol Beden hücreleri saniyeler içinde kendilerini yenilerken, nasıl oluyor da beyin hücreleri kendilerini yenileyemiyorlar?P’taah- Onlar bir şekilde bunu yapıyorlar. Siz beyninizden daha fazlasısınız. Bir kez hipofiz ve epifiz salgıbezleri arasında bir kıvılcım çaktığında farklı bir öykü başlayacak. Bu kıvılcım, enerji kanallarını açarak beynin hücresel yapısında bir değişim yaratacak. İşte buna gerçek aydınlanma Acaba enkarne olmadan önce tasarlanan “oyun planında” insanın kendi hayatına son vermesi kararlaştırılmış mıdır?P’taah- İntihar daha çok oyunun planını yitirmek gibi bir şeydir. İntihar aslında uyuma dahil değildir, ama her zaman geçerli bir seçimdir, her seçim gibi, anlıyor musunuz? Suçluluk duygusu öğrenilmemiş bir derstir. Suçlama ise, sorumluluk konusunda hala öğrenilmesi gereken dersler olduğunu gösterir, çünkü hayatı anbean istediği şekilde yaratmak herkesin kendi sorumluluğundadır. Yaratma özgür iradeyle yapılan bir seçimdir, kurban yoktur. Eğer birileri yeterince bir şeyler yapamadıkları için üzülüyorlarsa, “intihara aldırmayın gitsin.”Ölüm hakkındaki fikirlerinizle kendinizi öylesine kıskıvrak bağlamışsınız ki, onun büyük bir illüzyon olduğunu anlamıyorsunuz! Ölüm her şeyin sona erişi değil, sadece bir başka realite deneyimine geçiştir. Sevgi tüm bariyerleri aşarak her evrene, her realite katına ulaşır. Öyleyse intiharı kesinlikle yargılamamak ve suçluluk duygusunun aslında ne olduğunu anlamak gerekir, o sorumlu olmamak demektir. Suçlama ise, sorumluluk almamak demektir. Suçlama yargılamaktır, kendinizi suçladığınızda kendinizi yargılamaktasınız. Anlayınız ki, her ne yapmışsanız o sizi içinizdeki bu yere, bu bilince getirmiştir. O her ne olursa olsun yalnızca vardır ve İntihar eden kişi geri dönüp aynı dersleri yeni baştan mı öğrenir?P’taah- Evet onlar geri dönmeyi, planı yitirmektense uyuma ulaşabilmek için bir deneyimi yeniden yaratmayı seçebilirler. Ama aslında her ölüm bir intihardır, çünkü onu daima siz seçersiniz. Kanserden ölmekte olan kişinin ne yaptığını sanıyorsunuz? Bedendeki herhangi bir hastalıktan ötürü meydana gelen ölüm bir intihardır, çünkü onu siz yaratmışsınızdır. Tek fark, beden bütünlüğüne ilişkin olandır, yani bedenin hücresel yapısı, ruh enerjisiyle hücresel enerjinin birbirinden ayrılması için kendini hazırlar. Hepsini siz seçtiniz sevgili varlıklar, hepsini siz yarattınız!Soru- Kutsal kitap 900 yıl yaşayan insanlardan söz ediyor. Onlar herhalde hayatın her anını dolu dolu yaşamış Doğrudur, fakat o zaman genetik yapı da farklıydı. Şimdi insanların daha uzun bir yaşamı seçebilecekleri döneme giriyorsunuz. Biz yüzlerce yıldan söz ediyoruz, yirmi otuz yıllık bir uzamadan değil! Sayfa 63-86DÖRDÜNCÜ CELSE 8 Ocak 1992Selam sevgili dostlar, yeni yılınızı kutlarım. 1992 yılı ileri doğru atılmış büyük bir adımdır. Gezegeninizde insanlığın kalbinde ve ruhunda büyük değişimler olmaktadır. Çevrenizde uyumsuz olaylar gözlemlediğinizde, bu insanlık bilincinin nasıl ileri adımlar atmakta olduğunun bir ölçüsü olarak görülmelidir. Sözü fazla uzatmadan sorulara Eğer her şeyi anbean tezahür ettirebiliyorsak, yemek yememiz neden gereksin?P’taah- Yemek yemeye ihtiyacınız yok, fakat yemek zorunda olduğunuza inanıyorsunuz. Biliyor musunuz ki gezegeninizde hiç yemek yemeyen insanlar var. Onlar pekala yaşıyor ve besinlerini eterden sağlıyorlar! Buna evrensel enerjiden çekmek denir!Soru- İsa bağışlama üzerinde ısrarla durmuştur, bağışlayıcılığa çok önem vermemiz gerekiyor değil mi?P’taah- Bağışlayıcılık nedir sevgili varlık? Eğer hayatınızda yaratmış olduğunuz her şeyden kesinlikle sorumlu olduğunuzu biliyorsanız bağışlayacak ne var ki? Bağışlamadan söz ederken aslında suçlamanın karşı kutbundan söz ediyorsunuz. Eğer bir başkasını suçluyorsanız, sorumluluk almıyorsunuz demektir. Kendi realitenizi kesinlikle kendiniz yaratıyorsunuz, rastlantı yoktur, zorlama yoktur. Başınıza gelen felaketleri siz yaratıyorsanız kimi bağışlayacaksınız? Bağışlama derken, aslında bir başkasının size yaptığı bir şey yüzünden onu suçladığınızı söylemiş oluyorsunuz! Bağışlama iki bin yıl önce farklı bir bilince hitap ediyordu, ama bu sözcüğün artık başka bir sözlük içinde yer alması daha uygun olur, bu çağın sözlüğü içinde değil!Soru- Bana söylendiğine göre, beynin sol tarafı maddeci, sağ tarafı ise sezgiselmiş, bu doğru bir tanım mı?P’taah- Bu değişik bir tanımlama, kimileri de onu erkek ve dişi olarak adlandırıyor, aradaki köprü ise hayli kırık döküktür. Sol beyin erkek enerjidir, yani organize edici, mantıksal ve yönlendirici olandır. Sağ beyin ise dişi enerjidir, yani izin veren, besleyen, kabul gösteren ve sezgisel olandır, sanatsal anlamda yaratıcı ve kalpten fışkırıp gelendir. Siz dişi enerjiyi ortaya çıkardıkça, içinizdeki tanrıçanın yükselişine izin verdikçe, beynin içindeki kristal yapıyı ateşlersiniz. İnsanlık çok uzun bir zamandan beri erkek enerjiyle çalışmaktaydı, ama artık sağ beyin denen tanrıçanın yükselme zamanıdır! Sayfa 87-105BEŞİNCİ CELSE 15 Ocak 1992İyi akşamlar sevgili varlıklar, ben P’taah. Birikmiş harika sorularınız varsa Son günlerde anti Mesih’in Deccal ortaya çıkacağını duydum, bu doğru mu?P’taah- Biz Mesih bilinci derken iyi ve kötü, doğru ve yanlıştan söz etmiyoruz, izin veren negatif enerjiden, yani dişi enerjiden söz ediyoruz. Kutupların birlikte kucaklanabilmesi için tanrıça enerjisi yükselmekte, bugünlerde hız kazanmaktadır. Öte yandan insanın kanını donduran olaylara tanık olmaktasınız. Savaş, yıkım ve kaos her yanı kaplamış gibidir. İşte buna anti Mesih’in Deccalin yükselişi denir. Bu olaylara bakarken, aslında Mesih’in karşı kutbunun yükselişine bakmaktasınız, ama yine de onu olumsuz bir şey olarak yargılamanız gerekmez. Anti Mesih, her iki kutbu birlikte kucaklayabilesiniz diye yükseliyor. Öyleyse başkalarının korkunç diye nitelediği şeylere bakarken, onları dördüncü yoğunluğa ne denli yaklaştığınızın bir göstergesi olarak Geçen celsede çevrenizde pembe bir ışık gördüm. Daha önce insanların çevresinde hiç renk görmemiştim, bu gelişmekte olan bir yetenek mi?P’taah- Evet öyle, izin verdikçe daha fazlasını göreceksiniz. Titreşiminiz yüksek ve kalbiniz açık olduğu zaman o enerji içsel gözünüzü gönül gözünü harekete geçirir, böylece renkleri görebilirsiniz. Eğer renkleri göremiyorsanız kendinizi başarısızlıkla suçlamayın, bu tümüyle izin verişle Hipofiz ve epifiz salgıbezleri arasında kıvılcım çaktığında çekilmiş dişlerimizin tekrar çıkması ya da kesilmiş kolumuzun veya bacağımızın yeniden büyümesi mümkün olacak mı?P’taah- Hipofiz ve epifiz salgıbezleri arasında kıvılcım çaktığında söyledikleriniz gerçekten olacak, bu kalbe ait bir olaydır. Kalbin geçirdiği değişim, DNA yapınızda da bir değişim yaratır. Kendinizi olduğunuz gibi sevmeli ve korkuyu kucaklamalısınız. Ben size yardımcı olabilirim, ama realiteyi yaratacak olan Bize Beyaz Kardeşlikten söz edebilir misiniz?P’taah- Beyaz Kardeşlik genişleme, barış, sevgi ve uyumdan yanadır. Başka bir deyişle, İllüminati dediğiniz şeyin karşı kutbudur. Bu ikincisi, gezegeninizin güç simsarlarıdır, köleleştirebilecekleri herkesi köleleştirmeyi arzulayan kimselerdir. Fakat bu tümüyle bir seçim meselesidir, köle olmayı kabul etmek zorunda değilsiniz. Yoksunluk ve çaresizlik içinde olmadığınızı, Tanrının ifadesi olduğunuzu bildiğiniz zaman nasıl köleleştirilebilirsiniz ki? İnsanlığı köleleştirmeyi düşünenler, köleleştirilme korkusu içinde Nasıl oluyor da negatif dişi enerji yaratıcı olabiliyor?P’taah- Tüm yaratıcılık alıcılığın derin boşluğundan çıkıp gelir. Sizin yargınıza göre negatif hiçbir şeydir, pek iyi değildir. Ama öyle değil, o sadece farklıdır sevgili varlıklar, anlıyor musunuz? Sayfa 107-130ALTINCI CELSE 22 Ocak 1992İyi akşamlar, ben P’taah. Hemen sorulara Darwin’in, insanın hayvandan geldiğini savunan teorisi doğru mu? Buna karşıt olan bir teori daha var, maymunu insanın yarattığı söyleniyor. Bu konuda bilgi verebilir misiniz?P’taah- Darwinci evrim teorisi doğru değildir. İnsan maymun soyundan gelmiyor, insan tohumu yıldızlardan gelmedir. Maymun dediğiniz primata gelince, hesaplayamayacağınız kadar uzun bir süre önce, yani çok uzak bir geçmişte söylediğiniz şekilde genetik bir manipülasyon vuku bulmuştur. Bu yıldız halklarının yarattığı genetik bir mühendislikti, ama insanın maymundan türediği doğru Biz aslında günlük hayatımızda, kişilik dediğimiz sınırlı fikirler ve zanlarla hareket ediyoruz öyle değil mi?P’taah- Bakın sevgili varlıklar, egoyu yok etmeniz gerekmez, kişiliği altedilmesi gereken bir şeymiş gibi düşünmeyin, bu böyle değildir. Ego ve beyin size hizmet etmek için vardır. Kişiliğiniz, aslında insanlığın ortak bilincinden aldıklarınızla yapılanmıştır. Benliğin kişilik veçhesi harikuladedir, sizi birey yapan odur. Her birinizi Tanrısallığın üçüncü yoğunluktaki ifadesi yapan, insanlık denen harikulade mücevherin bir faseti kılan odur. Kişiliğinizden vazgeçmeniz gerekmiyor, gerekli olan tüm fasetleriniz arasında bütünlüğü Deja-vü bir şeyi önceden yaşamış olma duygusu hakkında bilgi verebilir misiniz?P’taah- Buna geleceği şimdiki anda kucaklama diyebilirsiniz. Olan biten her şeyin eşzamanlı olarak gerçekleştiğini anlamalısınız. Deja-vü’de, sadece bir sonraki şimdi’nin olasılığına uzanmış oluyorsunuz, böylece geçmiş, şimdi ve geleceği aynı anda deneyimliyorsunuz. Bir kutu içindeki film rulosunu düşünün. O ruloda birbirinden ayrı kareler içinde görüntüler vardır, bu kareleri farklı yaşamlarınız olarak farzedin. Her bir kare ayrı bir yaşamdır, ama hepsi bir aradadır, yani geçmiş, şimdi ve gelecek aynı yerde, aynı zamanda şimdi’de vardır. Evrende de tıpkı böyledir, geçmiş, şimdi ve gelecek ayrı şeyler değildir, eşzamanlı olarak hepsi oradadır şimdi’de. Deja-vü’de zihniniz bu eşzamanlı karelerden birine uzanmaktadır, hepsi bu!Soru- Gelecek taşa kazınmışçasına katı değildir değiştirilebilir dediniz, geçmişimiz için de aynı şeyi söyleyebilir misiniz?P’taah- Kesinlikle. Geçmişiniz hakkındaki algınızı değiştirmek suretiyle geçmişinizi de değiştirebilirsiniz. Aslında şu anda realite dediğiniz şey sadece bir algılamadır. Örneğin, tarihinizdeki belirli bir olay hakkında yazı yazan bir sürü insandan her biri değişik sonuçlara varmakta, hatta bu sonuçlar bazen taban tabana zıt olmaktadır. Çünkü yazarlardan her biri kendi realitesini kağıda dökmekte, bir anlamda geçmişi değiştirmektedir. Bu yüzden, idrak ve algılarınızın realitenizi mutlak surette değiştirdiğini söyleyebiliriz. Sayfa 131-154YEDİNCİ CELSE 29 Ocak 1992Merhaba, ben P’taah. Her zamanki gibi soruları almaya İsa’nın doğumu sırasında ortaya çıktığı söylenen üç bilge adama rehberlik eden yıldız hakkında bilgi verebilir misiniz?P’taah- O yıldız değil, bir uzay gemisiydi! Geminin adı Beytlehem’ Son birkaç aydır kendimi gürültüye karşı çok duyarlı hissediyorum, bu normal bir şey midir?P’taah- Buna ince ayarlanmanın yan ürünü diyebilirsiniz. Algınız yükseldikçe, gürültülü sesler size uyumsuz gelebilir. Bu durumda sık sık bedeninizde duyarlılık alanları ve alerjiler geliştirdiğinizi fark edeceksinizSoru- Avustralya Aborjinleri tohum itibariyle yıldız kökenli midir?P’taah- Elbette, Aborjinlerin, yıldız halklarıyla bağlantılarına ilişkin bir mitolojileri bile vardır. Tüm insanlık yıldız tohumudur, çok uzun zaman önce bir hayli genetik mühendislik yapılmış, bir hayli geliş gidişler olmuştur. İşte bu geliş gidişler sonucunda tanrı ve tanrıçalara dair o güzel öyküleriniz ortaya çıkmıştır. Bilinen tarihinizden önceki uygarlıklara ait kalıntılar henüz ortaya çıkarılmış değildir. Bununla birlikte durum değişecek ve gelecekte bu uygarlıklara ait aletlerin ve sanat eserlerinin bazıları gün ışığına çıkarılacaktır. O zaman bilim adamlarınız hemen geri adım atıp fikir değiştirecekler!Soru- Avustralya’da bulunmuş bazı hiyeroglifler hakkında açıklama yapar mısınız?P’taah- Sözünü ettiğiniz hiyeroglifler Mısır piramitlerindeki hiyerogliflerin aynısıdır. Tarih öncesi zamanda, dünyanın dört bir yanındaki insanlar büyük bir bilgi alışverişi içindeydiler. Avustralya Lemurya kıtasına çok yakındı, bir gezegenden diğerine uzay araçlarıyla yolculuk yapılabiliyordu. Bu yolculuklar gelecekte yeniden gündeme gelecektir. Hiyeroglifler de yıldız halklarından gelmedir. Ülkenizin bu yöresi bir ilim yuvasıydı, insanlar buraya tıpkı Mısır’da olduğu gibi ilim öğrenmeye gelirlerdi. Henüz meydana çıkarılmamış kadim sanat eserleri ve araç gereçler bulunduğunda, bilim adamlarınız büyük bir sürpriz Rüyalar bazen gülünç, saçma ve gerçek dışı gibi Size saçmalık gibi gelen, rüyada yaşananlardan sizin anımsayabildiğiniz kopuk kopuk parçalardır. Onlar kesinlikle gülünç değildir, siz rüya görürken aslında rüya olan bu hayattır. Evet, gerçek olarak algıladığınız bu hayat tam anlamıyla bir rüyadır. Bilinciniz genişledikçe, realiteyle realite olmayan giderek birbiri içinde eriyip birleşmeye ve aradaki ayrım kaybolmaya başlayacak. O zaman aynı anda birçok boyutta bulunmanın ne demek olduğunu gerçekten anlayacaksınız. Sayfa 155-174SEKİZİNCİ CELSE 5 Şubat 1992İyi akşamlar, ben P’taah. Evet sorularınızı Düalite hakkında konuşabilir misiniz? Işığı deneyimlemek istediğim zaman otomatik olarak karanlığı kendime çekmiş olurum öyle değil mi?P’taah- Sizin evreniniz kutupludur. Her iki kutbu birlikte kucaklamak gerekir ki onlar ışığa kavuşturulabilsinler. Bu, biri doğru öteki yanlış demek değildir, her ikisi de geçerlidir. Biri olmasaydı diğeri de olamazdı. Siz kutupluluksunuz, siz erkek ve dişisiniz, siz pozitif ve negatifsiniz, siz her şeysiniz, sevgisiniz ve korkusunuz!Soru- Yakın zamana kadar beş duyumun dışında bir şey olmadığına inanıyordum. Hala aramaya devam ettiğime göre ben neyi arıyorum?P’taah- Aradığınız şey doyumdur sevgili varlık. Özünüz dışında hiçbir şey içinizdeki o boşluğu dolduramaz. İlişkilerinizin ne denli doyurucu olduğu hiç önemli değildir, büyük servet de işe yaramaz, hayatınızı çocuklarınıza ya da ilginç bir işe adamanız da işe yaramaz. İçinizde hala o boşluğun sancısı olacak. O boşluk, o sancı ayrılıktandır. O ayrılık, benliğin daha büyük BENLİK’ten, Kaynaktan ayrılığıdır. Benliğiniz, kendini bu realite boyutunda ifade eden Kaynağın ta kendisi olduğunu unutmuştur. O ayrılık boşluğu içinde yoğun acı, ıstırap ve özlem vardır, çünkü tüm insanlık daha fazlasının var olduğunu bilmektedir. Daha fazlasının var olduğu hakkındaki bu anlayışa sezgi denir. Derinlerde yatan biliş size yalan söylemez. O aslında güvenebileceğiniz tek şeydir, çünkü beş duyunuza asla Korkuyu yenmek için ille de onu kucaklamamız mı gerekiyor?P’taah- Bakın, eğer bir şeyi yenmeye çalışıyorsanız, bunu yenik düşme korkusundan yapıyorsunuzdur. Bu yüzden korkuyu yenmeye çalışmak, korkuya yenik düşme korkusundan kaynaklanır. Bu tüm manipülasyonlar için, yani kontrol etme ve hükmetme arzusu için de geçerlidir, anlıyor musunuz? Sayfa 175-196DOKUZUNCU CELSE 4 Mart 1992Evreninizin doğası kutupluluktur. Sizler kutupları yargılıyorsunuz, yani olumsuz diye yargıladıklarınız var. Aydınlanma dediğiniz şey, ışığı yaratmak için her iki kutbu kucaklamaktan, ikisini bir etmekten ibarettir. Bu, bu kadar basittir. Evet şimdi sorularınızı Arzu sahibi olmakla aydınlanmak arasında bir çelişki var gibi Arzuyla aydınlanma arasında çelişki yoktur sevgili varlık, kendini bildiğinde Tanrıyı da bilmiş olursun. Kim olduğunuzu bildiğinizde, her şeyi yargılamaksızın kabul ettiğinizde, daha büyük Benliği de bilmiş olursunuz. Her şey bu şekilde tezahür ettirilir, zaten siz anbean yaratmakta, yaratmakta ve yaratmaktasınız! Bir şeyi arzuladığınızda o aniden gerçekleşir, ama fiziksel düzeyde tezahür etmesi için belli bir zamanın geçmesi gerekebilir. Yaratma fikriyle daha çok haşir neşir oldukça, aradan geçen zamanın giderek azaldığını fark Bir şey bize iyi duygu vermiyorsa, bu onun gerçekleşmeyeceği anlamına mı gelir?P’taah- Hislerinize kulak verin, sezgileriz asla yanılmaz. Arzularınızdan kuşku duyduğunuz anda o arzuya ket vurmuş olursunuz. Bir şeyin nasıl ve ne zaman gerçekleşeceği konusunda beklentiye girdiğinizde, milyonlarca olasılığa sınır çekersiniz. Başka bir deyişle, yaratıcılığınızı boğarsınız! Sayfa 197-216ONUNCU CELSE 11 Mart 1992İyi akşamlar sevgili varlıklar, görüyorum ki bu akşam pek kalabalık değilsiniz. Eğer hazırsanız soru cevap oyununa Bir ruh ilk kez enkarne olduğunda gelişmiş bir uygarlığa katılabilir mi, yoksa ilkel bir varlık olarak işe başlamak zorunda mıdır?P’taah- Aslında yeni ruh diye bir şey yoktur. Bir enerji, madde alemine deneyim yapmak için iner. Tek bir deneyim arzulayan enerjiler vardır, ama bu varlıklar sayıca fazla değildir. Öte yandan, fiziksel katta asla enkarne olmamış birçok varlık da vardır. Aslında siz aynı anda birçok realite boyutunda yaşamaktasınız, yani bir anlamda Tanrısallığınızın tüm bilgisine sahipsiniz. Ruh sadece bir tek boyutta ya da bir tek zaman çerçevesi içinde kendini ifade eden sınırlı bir varlık değildir. Ruhunuz tüm boyutlarda eşzamanlı olarak vardır. Bu bile varlığınızın yüceliği hakkında size bir fikir verebilir. Yalnızlığınız, ayrılık acınız yüceliğinizden ayrı düşmekten ve bu realite boyutunda bulunmaktan kaynaklanan bir Eğer önceki enkarnasyondan kaynaklanan bir korkum ya da sorunum varsa, onu çıkış noktasına kadar izlemeye çalışmamın bir yararı olur mu?P’taah- Bu gerekli değildir sevgili varlık, çünkü her neyi çözümlememiş, her neyi kucaklamamışsanız onu tekrar tekrar yaratacaksınız demektir, ta ki onu halledinceye kadar. Hayatınızda her ne zaman yaptığınız ya da yapacağınız bir şeyi savunmak üzere “ama”, “fakat” diyorsanız, bilin ki orada araştırılıp keşfedilmesi gereken bir şey vardır. Bundan kaçış yoktur. Eğer gerçek benliğinize ulaşmaya kararlıysanız, biliniz ki kendinizden gizlediğiniz her ne ise o sizi Tanrısallığınızdan uzak tutmaktadır. Herkesi aldatabilirsiniz, ama kendinizi asla. Ruhun ikiye bölünmüşlüğüne tanık olmuşuzdur, varlığın “bilmek” için duyduğu çaresizliği görmüşüzdür, çaresizlik ne denli büyükse savunma da o denli büyüktür. Öyleyse “teslim olun” diyoruz. Bu teslimiyet bir başkasına teslim olmak değildir, gerçek benliğinize teslim Tekrardoğuşa inanmayanlara, ölümün kesin bir son olduğunu düşünenlere ne olacak?P’taah- Onlar büyük bir sürprizle karşı karşıya kalacaklar. Tekrardoğuşa inanmayanlar, eğer ölümden sonra hiçbir şey olmadığına gerçekten inanıyorlarsa, bulacakları şey kısa bir süre için aynen bu olacaktır! Çünkü bedenden soyununca bilincinizi de birlikte götürürsünüz. Bu yüzden o insanlar bir süreliğine kendilerini “hiçbir yerde” bir “hiçlik” içinde bulacaklar, daha sonra bir şey deneyimlemeyi arzu ettikleri anda değişimi gerçekleştirmiş olacaklar. Cennete inananlar ise cenneti bulacaklar, ama çok daha ötesinin var olduğunu er geç Teslim olmak, insanın bir durumu olduğu gibi kabul etmek zorunda olmadığı anlamına mı geliyor?P’taah- Eğer tatsız bulduğunuz bir durum varsa, bu sadece uyumlanmanız, hizaya sokmanız gereken bir şey var demektir. Vuku bulan her şey ya evrensel gerçekle uyum içindedir ya da değildir. Eğer evrensel gerçekle uyum içindeyse, evreninizle rezonans halindesinizdir, o zaman algıladığınız ışıktır, sevinçtir, kahkahadır. Eğer uyumsuzluk, acı, keder algılıyorsanız, bu direnç göstermeniz, izin vermemeniz, yargıda bulunmanız yüzünden böyledir. Biz teslimiyet derken, aslında izin vermekten söz ediyoruz, izin verin ki yargıyı hizaya getirebilesiniz. Tekrarlıyoruz, teslim olmak bir başkasına teslim olmak değil, kendi benliğinize teslim Bir kimse eğer kötüyse onu neden yargılamayalım, o yargıyı hak etmiyor mu?P’taah- Sevgili varlık beni yüreğinizle dinleyin. Biri eğer kötüyse, onu kötü diye yargılamanız korku yüzündendir, çünkü onun kötülüğü size zarar verebilir. Eğer korku yoksa iyi ve kötü de yoktur, o sadece vardır. Aradaki farkı anlayabiliyor musunuz? İyi ve kötü vardır, ama yargı yoktur, yargı olmadığı zaman kötüyü dönüşüme uğratırsınız, o artık size korku veremez. Aslında yargılayarak kötüyü güçlendiren Zihinsel ıstırap içinde olan birine yardım etmenin en şefkatli yolu nedir?P’taah- Eğer o kişi karmaşa içindeyse ona şöyle diyebilirsiniz “Sevgili dost, sen bu durumu ondan yararlanmak için bizzat yarattın, onun ne olduğunu biliyorsun.” Gerçekten de o kişi ıstırabı yargıyla yaratmıştır. Bir başka yaklaşım da onu sevdiğinizi, önemsediğinizi göstermektir. Ama bu kesinlikle onun acısına ortak olmanız anlamına gelmez, çünkü ortak olduğunuzda sorumsuzluğa ortak oluyorsunuz demektir. Oysa insanlık ancak sorumluluk duyduğunda evrenin nasıl işlediği hakkında bir anlayışa varabilir. Eğer birilerini suçlamak ya da birilerinin oynadığı kurban rolünü onaylamak için insanlara katılıyorsanız, bir hizmet yapmış olmuyorsunuz. Eğer sadece bir başkasının egosunu doyurmak ya da kendi egonuzu tatmin etmek için yapıyorsanız, buna hizmet denmez, zarar vermek denir. Söylediğiniz sözcüklerin önemi yok, kalbin bilişi zihinden daha büyüktür. Egonuzu tatmin etmek için bir şey yapıyorsanız, karşınızdaki kişi daha derin biliş düzeyinde bunun farkına Nasıl göründüğünüzü tarif edebilir misiniz?P’taah- Hımm, biz çok güzeliz! Fizik form olarak insanımsı olduğumuzu söyleyebiliriz, ama farklı bir frekansta. Dolayısıyla bedenimiz bu gezegendeki insan bedenleri kadar yoğun ve katı değildir. Fakat çok güzeliz, sizin gibi! Bir sonraki soru. …Soru- İki insan mesela Mars’ta bir şey imgelese, her ikisi de aynı şeyi görür mü?P’taah- Bu mümkündür. İmgeleme gerçektir, tüm evreniniz imgelemeyle yaratılmıştır. Fizik realitenizde düşünce olmadan hiçbir şey yaratılamaz, yani maddesiz bir düşünce aslında imgelemedir. Savaş bile fizik realitede tezahür etmeden önce bir düşünce formudur, bu yüzden de gerçektir. Hayalde mevcut olup da var olmayan hiçbir şey denen şey kafanızın içinde sınırlanmış değildir. O bir kez düşünce formu haline geldiğinde tüm evrene yayımlanır. İşte bu yüzden sır diye bir şey yoktur, hatta en derin sırlarınız bile! Sizi temin ederim ki onlar sandığınız gibi sır değiller!Soru- Ben karmanın nasıl işlediğini bilmek Evrende iyi ve kötü yargısı olmadığını biliyorsunuz değil mi? Bir enkarnasyona katılmanız, daha önce geçirdiklerinizden farklı bir deneyim yaşamak içindir. Bu asla bir ceza olarak düşünülmemelidir, sadece kutupları kucaklayıp bir edebilmeniz için onları deneyimlersiniz. Önceki hayatınızda bir katil olmuşsanız, bu hayatınızda öldürülmenin nasıl bir şey olduğunu deneyim yoluyla öğrenmek isteyeceksiniz, çünkü kutupluluk gereği bu böyledir. Ama her ikisini de kucaklamak gerekir. Ders budur, ama ceza bağlamında bir ders değildir. Kısaca, bir hayattan diğerine taşıdığınız iplikler vardır, hepsi bu!Soru- Sevginin değişim yaratabilen bir enerji olduğu söyleniyor. Eğer biri acı çekiyorsa ona sevgi göndermek yararlı olur mu?P’taah- Evrendeki en büyük güç, her şeyi tıkırında götüren şey sevgidir. Cansız sandığınız bitkiler, hayvanlar, hatta nesneler hepsi sevgiye karşılık verir. Onsuz büyüyüp gelişme olmaz, onsuz şifa olmaz. Gönderdiğiniz sevgi enerjisi top güllesi gibidir, kimse ona karşı duramaz. Dünyanın öteki ucundaki bir hastaya, onu gözünüzde canlandırarak sevgi gönderdiğinizde bu enerji hemen etkisini gösterir, şifa için bir zaman geçmesi gerekmez. Sayfa 217-236ONBİRİNCİ CELSE 18 Mart 1992İyi akşamlar, ben P’taah. Sorularınızı Egomla nasıl başa çıkacağımı Korkan bir çocuğa ne yapıyorsanız, egonuza da onu yapmalısınız! Onu kollarınıza alıp rahatlatın ve şöyle deyin “Sevgili dost bir yere gitmiyoruz, sen ve ben birbirimizden ayrılmayacağız. Ama eğer izin verirsen birlikte harikulade bir serüven yaşayabiliriz. Hiçbir şey, hiçbir kimse sana zarar vermeyecek. Sen ve ben birlikte ışığa ilerleyeceğiz.” Oldukça basit değil mi sevgili On beş yıl önce korkuyla dolu bir dönem geçirdim. Bu deneyimler için şükran duyup onlara teslim olmam kurtulmamı sağladı. Sorunlarımı çözen teslimiyet mi?P’taah- Evet teslimiyet. Buna Mesih duruşu deniyor, nihai dişi, negatif enerji. Yapılacak hiçbir şey yok, evreninizde bir sonuç almak için herhangi bir şey yapmak zorunda olmadığınız tek reçete, değişim dönüşüm reçetesidir. Bu sihirli reçetenin üç şartı var1- Sorumluluk alın. Durum ne olursa olsun onu siz yarattınız, başka biri değil. 2- Yargıyı hizaya getirin. Bunun anlamı her şeyi ve ilgili kişileri kutsamaktır. İçindeki bilgelik incisini bulmak üzere o durumu yarattığınız için kendinizi de kutsayın. 3- Duyguyu hissedin ve teslim olun. Teslim olduğunuz zaman ıstırabın direnciyle maskelenmiş duygu, birdenbire nötr bir enerji olarak kendini açığa vurur ve güneş sinirağı göbek çakrasından kalbe doğru yol açılır. Sorumluluk alın, yargıyı hizaya getirin ve teslim olun, işte hepsi bu kadar. Hepiniz acılarınızın ve korkularınızın öylesine tiryakisi olmuşsunuz, onlara öylesine alışmışsınız ki, kurbanı oynamak size daha kolay geliyor! Böylece sorumluluk almak zorunda kalmıyorsunuz, birini suçladığınızda sorumluluk almıyorsunuz demektir. Sayfa 237-257ONİKİNCİ CELSE 25 Mart 1992İyi akşamlar, ben P’taah. Hemen sorulara Yargıyı hoşgörüp onaylarsak onu hizaya getirmiş mi oluruz?P’taah- Hayır, o kendinizi ikna etmeye çalışmaktır. Yargıyı hizaya getirmek, olaya dahil olan kişilerin ve sizin o durumu öğreneceğiniz dersler için özellikle yaratmış olduğunuzu anlamaktır. Evet o öyküyü siz yarattınız, içindeki inciyi bulabilmek için asıl benliğiniz tarafından yaratıldı o. Bu yüzden dramınızda yer alan kişileri kutsamanız, onu yaratmış olduğunuz için şükretmeniz bir veçhenizin Tüm Varolan’ın bir veçhesi olduğunu bilmek şarttır, hatta yargının bile! Öyleyse yargıyı da kutsamak gerek, böylece acıyı yaratan yargı hizaya gelir ve ıstırap diye adlandırdığınız direncin demir pençesi ışığınız içinde eriyip gider. O zaman güneş sinirağı göbek içinde bulunan, oradan kalbe sonra da tepe çakrasına çıkmak için serbest kalan nötr enerjiyle baş başa Bize balinalardan söz eder misiniz?P’taah- Balina denen varlıklar yüce üstatlardır, yunusların üst benlikleri olarak da bilinirler. Balinalar insanlarla aynı ruh enerjisini taşırlar, aynı zamanda gezegeninizin tarihçileridirler. Onlar yıldız halklarıyla her zaman iletişim içinde olmuşlardır. İzin vericilikleri, teslimiyetleri ve koşulsuz sevgileriyle size harika dersler yansıtmaktadırlar. Yönlerini gezegenin ızgara şeklindeki enerji ağı sistemiyle bulduklarını biliyor muydunuz? Balinalar bu elektromanyetik sistem hakkında bilinçli bir anlayışa sahipler, bu konuda sizden çok ilerdeler!Soru- Gelecekte yeni bir sosyo-ekonomik ve siyasi yapının temelini oluşturacak prensiplerin neler olacağını açıklayabilir misiniz?P’taah- Sözünü ettiğiniz yapılar bildiğiniz şekliyle artık mevcut olmayacak. Küresel çapta olup bitenleri şimdiden görebilirsiniz. Bu gelişme, güç simsarları ve politikacılar için büyük dertler açacak. Gezegeniniz gitgide derinleşen bir bunalım içine girecek. Yerküre değişiklikleri yüzünden bürokrasi, hükümetler ve askeri organizasyonlar çok zorluk çekecekler. Bunlar şimdiden başladı, ama daha da artacak! Olacaklar dünyanın sonu gibi düşünülmemelidir, aslında bu bir felaket, bir imha olayı değildir. Eğer arzunuz buysa öyle de olabilir. Değişimler olurken ve kötüler kazanıyor gibi görünürken sakın endişelenmeyin. Aslında Mesih yükselirken olumsuz kutup da yükselmektedir. Bu böyle olacak, olumlu ve olumsuz kutup birbiri ardınca yükselecek, ta ki hepsi ışık içinde kucaklanıncaya Korku tam olarak nedir?P’taah- Korku, kim olduğunuz hakkındaki duygularınızın yansımasıdır diyebiliriz. Meselenin özünde kendinizi değerli hissetmeyişiniz yatar. Bu değersizlik duygusu çeşitli yollardan tezahür edecektir, kendini kanıtlama, onaylanma ihtiyacı olarak görünebilir. Sahiplenme, kıskançlık, böbürlenme, haklı çıkma ihtiyacı olarak da belirebilir. Eğer haklı çıkma ihtiyacı hissediyorsanız, bu haksız olmaktan korktuğunuz içindir, eğer haksızsanız, yanlıştaysanız o zaman değersizsinizdir. Eğer kıskanıyorsanız, bu yetersiz olmaktan korktuğunuz anlamına gelir. Eğer sahiplenme ihtiyacı içindeyseniz, kaybetmekten korkuyorsunuz demektir. O ne şekilde tezahür ederse etsin, iş en altta yatan temel soruna gelip dayanır, yani değersizlik duygusuna!Soru- Gezegenimizdeki kötüler hakkında bir yorum yapabilir misiniz?P’taah- Kötüler dediğiniz güç ve iktidar simsarlarıdır. Gezegen halkını kontrol altına almak, bütün servete sahip olmak, herkesi köle etmek için ölesiye bir güç hırsı içinde olanlar vardır. Onlar isteyebilirler, ama bu asla gerçekleşmeyecektir, çünkü istekleri evrensel gerçekle uyum içinde değildir. Bu arada ekonomik yapılarda bir hayli sarsıntı ve bir hayli toplumsal kargaşa olacaktır. Şimdiden Doğu Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinde olup bitenleri görüyorsunuz. Dünya ana enerjisini yeniden uyumlamak için gerinerek harekete geçtiğinde, bütün bunlar önemini yitirecektir. O zaman güç simsarlarınız neyin üzerinde güce sahip olacaklarını, neyin üzerinde iktidar kuracaklarını bilemeyecekler!Tüm ruhların bu zamanda dünyada enkarne olmalarının anlamı nedir? Çünkü herkes eyleme katılmak istiyor, herkes değişimin heyecanını yaşamak istiyor. Geçen gün biri soruyordu, “bu yeni ruhlar nereden geliyor?” diye. Biz de dedik ki, “yeni ruh diye bir şey yok, her birinizin üst benliği her seferinde tek bir atış yapmaz!” Sayfa 259-278ONÜÇÜNCÜ CELSE 1 Nisan 1992İyi akşamlar, ben P’taah. Bu akşam biraz da şimdi’nizden söz edelim. Sorularınızı Eğer şimdi’nin içinde olsaydım onun ne olduğunu bilecektim, fakat ben çok seyrek olarak şimdi’de Size her zaman bir geleceğiniz olmadığını söylüyoruz, sadece şimdi var. Gelecek olarak gördüğünüz şeyler sınırsız olasılıklardır, bu olasılıklar ise şimdi’de kararlaştırılır. Demek oluyor ki, gelecek için tasalanmanın bir anlamı yok. Geçmiş ise çözüme vardırılmamış ıstıraplar, sorunlar ve travmalardır. Onları tekrar tekrar yaratacaksınız, ta ki onları kucaklayıncaya, hizaya getirinceye kadar. Geçmişinizde olan herşey şimdiki kimliğinizi Anladığıma göre değişim, hapsolmuş enerjiyi yaşam enerjisi haline gelmesi için serbest bırakmak demek. Bu tespitim doğru mu?P’taah- Evet doğru. Duygusal bir rahatsızlık olmadan fizik bir rahatsızlık olmayacağı hakkında biraz anlayış kazandığınızda, anlarsınız ki o duyguyu değiştirdiğinizde fiziksel durum da değişir. Sevinç her şeyi değiştirir sevgili varlıklar, geçmişi de geleceği de değiştirir, çünkü hiçbir şey birbirinden ayrı değildir, onlar sadece bilincinizde ayrıdır. Şunu anlamalısınız ki, her şey eşzamanlı olarak cereyan eder. Bilinç odağınızda şimdi cereyan etmekte olanlar ruh enerjinizi etkiler, bu da her bir veçhenize yansır. Sevgi, evrenlerinizi ve yaşamlarınızı bir arada tutan ipliktir, gerçek tutkaldır. Bedeninizi canlı ve büyür halde tutan enerji sevgidir. Sevgi Tanrısal ipliktir!Soru- Bazen motosikletten düşüp yaralanacağımı düşünüyorum, eylemin düşünceyi izlediğini bildiğimden, bunun bir gün gerçekleşeceğinden korkuyorum. Bu korkudan kurtulmanın bir yolu yok mu?P’taah- Bir şeyden korktuğunuzda onu mutlaka kendinize çekersiniz. Korku boş bir düşünce değildir, o mide bölgesinde yaşar. Kendinizi motosikletten fırlayıp düşerken ya da parçalanmış olarak bir hendekte yatar halde hayal ederken gerçekten ona uyan bir olay vuku bulacaktır. O eğer duygunun eşlik etmediği boş bir düşünceyse, ona güç kütlesi denemez. Anlıyor musunuz? Bu düşünceyi bir karşıt kutup gibi kabul edip kendi haline bırakmanız işe yarayacaktır. Sayfa 279-297ONDÖRDÜNCÜ CELSE 8 Nisan 1992İyi akşamlar sevgili dostlar, ben P’taah. Gelecek günlerde kendiniz için harika dramlar yaratacaksınız. Bu değerli ve harika hayat tümüyle sizindir, onu siz yarattınız. Öyleyse yapmanız gereken şey hayata tüm kalbinizle dalmaktır. Şimdi hepiniz o mutluluk denen uçucu kaçıcı şeyi kovalıyorsunuz, eğer gerçekten istiyorsanız ona sahip olabilirsiniz. Ancak şunu da unutmayın ki onun karşıtı olan uyumsuzluğu, acıyı ve ıstırabı yaratan da sizsiniz, ıstırabın içindeki mücevheri bulmak için, işte bütün mesele o kadar ciddiye almanız gerekmiyor. Hayat onun keyfini, sevincini yaşamak için vardır. Dengeyi gözetmeniz için ısrar ediyoruz. Sevinç ve ıstırap aynı şeyin iki kutbudur. Bir adım geri çekilip kutupsallığı görebildiğiniz zaman her ikisini de kucaklayacaksınız. Her şeyin Tanrısal öze sahip olduğunu, aksi halde var olamayacaklarını bileceksiniz. Düzeltilecek hiçbir şey yoktur, istediğiniz değişimleri sadece şimdiyi kucaklayarak yaratabilirsiniz. Acıdan kaçmak, başınızı kuma gömmek, acı içinde yaşamıyormuşsunuz gibi rol yapmak, hayatta size ıstırap veren hiçbir şey yokmuş gibi davranmak, acıyı yaratan şeyleri size çekmeye devam edecektir. Evet şimdi sorularınızı Tüm sınırlamalar benim kendime koyduğum sınırlamalar mı?P’taah- Tüm insanlık için tek bir sınırlama vardır, o da inanç yapılarınızdır. Sizinle asıl Benliğiniz arasında duran tek şey onlardır. Alabildiğine güçlü varlıklar olduğunuzu söylerken boşuna gevezelik etmiyoruz. Sizdeki potansiyel huşu vericidir, öyle olmasaydınız buraya niçin gelecektik ki?Soru- Bir duyguyu bir kez hissettikten sonra artık ona ihtiyaç kalmaz öyle mi?P’taah- Bir kez dersi öğrendikten sonra aynı durumu yeniden yaratmak gereksizdir. Aynı öyküyü yeniden yaratacak olursanız, artık onun bir şey ifade etmediğini fark edersiniz. Hiçbir reaksiyon olmaz, o artık hiçbir Biz neden buradayız?P’taah- Buradasınız, çünkü burada olmayı istediniz. Siz aynı zamanda Tanrının rüyasısınız! Gördüğünüz gibi aslında tek yanıt yok, dünyadaki insan sayısı kadar yanıt var, hatta daha da fazla. Sizler, her realite boyutunu deneyimleyen uçsuz bucaksız ruhsal varlıklarsınız. Sayfa 299-317
Almanca Merhaba Nasıl Yazılır?Almanca Merhaba Demek ve Almanca Selamlaşma nasıl olur diyalok konuşmasını özet olarak inceleyelim. Merhaba – Guten Tag [gutın tag] Güle güle – Auf Wiedersehen [auf vidırzeın] Görüşürüz – Bis nachher. [bis nahher] Günaydın – Guten Morgen [gutın morgın] İyi günler – Guten Tag [gutın tag] İyi akşamlar – Guten Abend [gutın abınt] İyi geceler – Gute NachT [gutı naht]Ja evet ya diye okunuyo arkadaşlar Nein hayır Danke teşekkürler Entschuldigung özür dilerim Hallo Merhaba Okaytamam Bitte lütfen Also-bis bald yakında görüşmek üzere Auf wiederhören buluşmak üzere Tschüs bay kısaca’ çüs arkadaşlar-Wie geht’s? nasılsın? -Gut iyi -Ich habe hungeraçım -Ich möchte ein bier bir bira istiyorum Başa dön tuşu
iyi akşamlar ne zaman denir