🏐 Sersem Kocanın Kurnaz Karısı Analiz

epIJo. Haldun Taner'in 1969'da yazdığı üç perdelik tiyatro oyunu, "Sersem Kocanın Kurnaz Karısı"nın gala gösterimi Şişli Cevahir Sahnesi'nde yapıldı. Yönetmen Nur Subaşı, Devlet Tiyatrolarının izleyiciyle buluşturduğu oyuna ilişkin, AA muhabirine Haldun Taner'in oyunu Münir Özkul için yazdığını belirterek, "Bu ağabeyimiz Türkiye'nin en önemli komedyenlerinden biri. O Özkul bir gün kuliste 'hocam bana da bir piyes yazsanız' diyor. Haldun Bey de bu piyesi yazıyor" dedi. Subaşı, oyunu anlatırken zaman zaman duygusal anlar yaşayarak, "Münir Özkul, o zaman çok genç bir arkadaşımız, ağabeyimizdi. Onun hala bizim piyesin sonundaki tiradı okuyuşu, hep kulaklarımızdadır. Hüzünlü tabii. Onun için bu piyesi arkadaşlarımızla yaptık" ifadelerini kullandı. Tiyatro oyuncusu ve seslendirme sanatçısı da olan Nur Subaşı, tiyatroda çalışmaların zor ve meşakkatli olduğunu vurgulayarak, şunları anlattı "Adam kayırma bizim mesleğimizde yoktur. Biz adam kayırmamayı öğrenmiş kişileriz. Ahbap çavuş ilişkileri, yaptığımız işe zarar verdiği için biz bunun karşısındayız. Yoksa arkadaşlarımızı her türlü şekilde kollarız. Arkadaşlarımızın önünü açarız. Ne gerekiyorsa yaparız ama sanatta bu iş olmaz. Kollayamayız çünkü sırıtır." "Yönetmenin dünya görüşü olması lazım" Yönetmenliğin zorluklarına da dikkati çeken Subaşı, "Türkiye'de bir yönetmenlik okulu yok benim bildiğim kadarıyla. Bu hiçbir konservatuvarda da yok. Bunun sebebini ben araştırıyorum, bulamıyorum. Sebep nedir? Yönetmen olmak için kişinin dünya görüşü olması lazım. Her şeyi bilmek değil, dünyadaki herkesin nefes alıp verdiğini bilmek lazım. Oksijenle beslendiğini yani. Bütün olaylara çok iyi adapte olabilmesi lazım" diye konuştu. Nur Subaşı yönetmenliğin, kişilerin psikolojik yapılarıyla da ilgili olduğuna değinerek, şunları anlattı "Kişilerin psikolojik yapısını çok iyi bilmek lazım. Belki o arkadaşım özel bir dönemdedir. Kocasıyla kavga etmiştir. Öbür arkadaşımın herhangi bir derdi vardır. Hele hele de Türkiye'de maddi sıkıntısı vardır. Bütün bu konuların hepsini çok iyi bilip, çok iyi bir şekilde arkadaşlarımızla anlaşıp, onların düşüncelerini, fikirlerini alarak, ne yapmak istediklerini öğrenerek, bunu yaşama geçirebilirsek, çok sağlıklı bir iş yapmış oluruz." Yönetmenliğin kolay olmadığını belirten Subaşı, "Çünkü bedeli var. Ben oyunculuktan geldim. Bir oyuncu, 'Ben rolümü yaptım, gidiyorum' diyebilir ama bir yönetmen, 'Artık benim işim bitti, gidiyorum' diyemez. Bu çok önemli. Hep beraber yapılan işin başında olan kişi yönetmendir" dedi. "Oyun, gülmeceyle eleştiriyi bir arada sunuyor" Oyunda Ahmet Vefik Paşa'yı canlandıran Devlet Tiyatroları Oyuncusu Orkun Gülşen de oyunun Türk tiyatro tarihinin kült eserlerinden biri olduğunu aktararak, "Hemen hemen her dönem, her sezon mutlaka bir tiyatronun, çok değerli ustaların, üstatların sahnelediği bir oyun. Seyirciyle ilişkimiz çok iyi. Gülmeceyle eleştiriyi bir arada sunan bir oyun oldu bizim oyunumuz" ifadelerini kullandı. Gülşen, oyunda Nur Subaşı'nın rejisörlüğünün önemine vurgu yaparak, şöyle devam etti "Ben İstanbul Devlet Tiyatrosunun en genç oyuncularından biriyim. 3 sene önce buraya tayin oldum. Çok değerli bir ekiple, değerli abilerim, ablalarımla birlikte çalışıyorum. Oynarken onlardan öğreniyorum. Seyirci de bize oyunda pek çok şey öğretiyor. Kendi adıma ben çok mutluyum. Mutlu olduğumu ifade edebilirim. Böyle güzel bir oyunda, böylesine tarihi ve önemli bir insanı canlandırıyor olmak, gerçekten mutluluk verici." Oyunda canlandırdığı Ahmet Vefik Paşa'nın çok değerli bir Osmanlı, Türk aydını olduğunu ifade eden Gülşen, "Tiyatro camiası ve edebiyat dünyası Ahmet Vefik Paşa'yı daha çok, Moliere'den yaptığı çeviri ve uyarlamalarla tanır. Sadrazamlık yapmış bir Osmanlı aydınının uyarladığı bu oyunlar, bizim için genç olan tiyatro sanatının öncü oyunları olmuştur. Böyle önemli tarihi bir karaktere hayat vermeye çalışmak, omuzlarımdaki sorumluluğu biraz daha arttırmakta" diye konuştu. Türk tiyatrosunun en iyi örneklerinden biri olarak gösterilen oyuna sanatseverler yoğun ilgi gösterdi. Gerçek ve komedinin iç içe geçtiği oyun, "oyun içinde oyun" kurgusuyla dikkati çekiyor. Haldun Taner Nur Subaşı Türkiye Şişli Kültür Sanat Haberler Anasayfa Kategoriler Yayınevleri-Markalar Yazarlar KAMPANYALAR Hakkımızda Yasal Koşullar Toptan Satış Anasayfa > > Kitap Sersem Kocanın Kurnaz Karısı Orijinal Adı Sersem Kocanın Kurnaz Karısı 6 adet mevcut 9789750832437 638395 Sersem Kocanın Kurnaz Karısı Yapı Kredi Yayınları Açıklama Taksit Seçenekleri Yorumlar Açıklama Taksit Seçenekleri Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Yorumlar Yorum yaz Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş. Kayıt Olun! “Haldun Taner'in en usta yapıtlarından biri olan Sersem Kocanın Kurnaz Karısı, Moliere'in birçok piyesini Türkçeye adapte etmiş devlet adamı Ahmet Vefik Paşa üzerinedir. Paşa, Bursa'da vali iken kendi başına bir tiyatro kurmuş, Türk ve Ermenilerden oluşan aktörlerini bizzat yönetmişti. Üç perde boyunca Moliere'in Georges Dandin'inden sahneleri üç ayrı üslup varyasyonu içinde izleriz. Bunun sonucu, bugünkü Türkiye'deki çeşitli oyun üsluplarının bir parodisidir. Taner'in tercih ve sevgisinin geleneksel Türk tuluat tiyatrosundan yana olduğu ustaca işleyişinin içinde sezilir.”- Metin AndZaten aktör dediğin nedir ki? Oynarken varızdır. Yok olunca da sesimiz bu boş kubbede bir hoş seda olarak kalır. Bir zaman sonra da unutulur gider. Olsa olsa eski program dergilerinde soluk birer hayal olur kalırız. Görorum hepiniz gardroba koşmaya hazırlanorsunuz. Birazdan teatro bomboş kalacak. Ama teatro işte o zaman yaşamaya başlar. Çünkü Satenik'in bir şarkısı şu perdelerden birine takılı kalmıştır. Benim bir tiradım şu pervaza sinmiştir. Hıranuş'la Virjinya'nın bir diyalogu eski kostümlerin birinin yırtığına sığınmıştır. İşte bu hatıralar, o sessizlikte saklandıkları yerden çıkar, bir fısıltı halinde yine sahneye dökülürler. Artık kendimiz yoğuz. Seyircilerimiz de kalmadı. Ama repliklerimiz, fısıldaşır dururlar sabaha kadar. Gün ağarır, temizleyiciler gelir, replikler yerlerine kaçışır. Perde. UÇANKUŞ İHBAR HATTI Whatsapp Telefon 0 532 472 88 88 E-Posta haber Haber Merkezi 0212 283 54 54 "SERSEM KOCANIN KURNAZ KARISI"ADLI TİYATRO OYUNUNDAN AFİŞLER BASILMIŞKEN AYRILAN ASUMAN KRAUSE'NİN YERİNİ KİM ALDI? Asuman Krause, “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı” oyununda yer almaktan son anda vazgeçince yerini İclal Aydın doldurdu. Usta oyuncu Haldun Dormen’le birlikte sahneye çıkacağı oyunda Satenik adlı kumpanya yıldızını canlandıracak olan Krause, afişler bile basılmışken kadrodan ayrıldı. Hakan Altıner’in sahneye koyduğu oyundan ayrılma sebebi anlaşılamayan Krause’nin rolü, İclal Aydın’a teklif edildi. Teklife “evet” diyen oyuncu, vakit kaybetmeden provalara başladı. İCLAL AYDIN'IN FOTOĞRAFLARINI GÖRÜNTÜLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!.. Son Güncelleme 151413 OYUNLAR Oynadığı Sahneler Etkinlikler Henüz etkinlik eklenmemiş. Bugün Bu Hafta Bu Ay Gelecek Ay İlişkili İçerikler  Dramaturgi Arama Oyun adı, Orijinal adı, Yazar adı, Çevirmen adı bölümlerinde arama yapabilirsiniz  Sahneleyen Tiyatro Erzurum Devlet Tiyatrosu Oyun Durumu Gösterim dışı oyun İlk Oynama Tarihi Süre 2 Perde -1 saat 50 dakika Gösterim Sayısı 41 Sosyal Medya Kadro YAZAN HALDUN TANER YÖNETEN SAYDAM YENİAY DEKOR TASARIMI SUZAN TUNCA KOSTÜM TASARIMI FATMA SARIKURT IŞIK TASARIMI RAHMİ ÖZAN MÜZİK ORHAN KAPLAN DRAMATURG ORHAN KOLA YÖNETMEN YARDIMCISI SEZAİ YILMAZ KORO ŞEFİ ORHAN KAPLAN ASİSTAN TAMER TEMEL DANS VE HAREKET DÜZENİ MELTEM YORULMAZ Oyuncular EMRAH KESKİN CENGİZ TORAMAN SEZAİ YILMAZ KARAGÖZ OĞUZHAN VARTOLİOĞLU FAZIL AKSAKAL TANER KÖSE ÖMER MENTEŞE SAMET TALAYMAN GÜLSÜM YALÇIN ALEV BEYAZOĞLU ÖZLEM MİLLİCİ KARDELEN FATMA GÖKTAŞ BENGÜ ATAR KÜBRA ÇANAKÇI BİLAL HÜSEYİNOĞLU ABDULKADİR SARİ MÜZİSYENLER YAN FLÜT FERHAT ÇELİKOĞLU KEMAN AHMET FEYZİ BATERİ AHMET KANBER SAKSOFON SERVET SİNAN AKÇELİK PİANO SELÇUK YILMAZ İlişkili Kişiler Konu Tanzimat Dönemi Türk Tiyatrosunun yaşadığı kimlik sorununa komik bir dille çözüm önerisi aramaktadır. Gerçekle oyunun iç içe geçtiği ''oyun içinde oyun'' kurgusuyla ilerleyen oyunda; Moliere'in ''George Dandini'' piyesini üç farklı yorumla sahnelemeye çalışan bir kumpanya çıkar karşımıza. Thomas Fasülyeciyan öncülüğünde kurulan bir tiyatro topluluğu İstanbul'da yaşadığı birtakım sıkıntılardan dolayı Bursa Valisi Ahmet Vefik Paşa'nın desteğini almak üzere Bursa şehrine gelir. Ahmet Vefik Paşa tiyatrocuları büyük bir sevinçle karşılar, bir tiyatro binası kurup hepsini maaşa bağlar. Batı tarzı tiyatro formunu önemseyen Thomas Fasülyeciyan ile tülûat tiyatrosu ustası Küçük İsmail Efendi arasındaki tatlı çatışmadan doğan komik öğelerle bezeli oyun, tiyatromuzun geçmişte yaşadığı sıkıntıları tarihsel bir süreç içerisinde seyirciye aktarır. TİYATRONLİNE

sersem kocanın kurnaz karısı analiz